Konya Arabulucu Avukatı

Konya arabulucu avukatı

6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu kapsamında, Konya arabulucu avukatı, arabuluculuk hizmeti verme yetkisi kazanmıştır. 

Konya Arabulucu Avukatı Nedir Hangi Konularda Hizmet Verir?

Konya en iyi arabulucu avukat, arabulucu konularında deneyimli, birçok kanun konusunda ise uzman hukuk fakültesi mezunu kişidir. 

Konya arabulucu avukat, uzmanlığı ve deneyimi gereği aşağıdaki konularda hizmet sağlar. 

Arabulucu Türleri Nelerdir?

Zorunlu Arabuluculuk 

6325 sayılı kanun gereğince bazı uyuşmazlıklarda zorunlu arabuluculuk hizmeti alınmalıdır. Eğer bu meselelerde arabuluculuk hizmeti alınmazsa, doğrudan dava açılamaz. Bu meseleler ilgili kanun gereğince; kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, mesai ücretleri ve maaşlar olarak belirlenmiştir. 

İhtiyari Arabuluculuk

Kişiler isterlerse zorunlu arabuluculuk konuları dışındaki uyuşmazlıklarda doğrudan mahkemeye başvurabilirler. Ceza ve ağır ceza davalarında görülen suçlardan kaynaklı uyuşmazlıklar bu kapsamda değerlendirilir. 

Ticari Davalarda Zorunlu Arabuluculuk

6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5/a maddesi ve Türk Ticaret Kanununun 4. Maddesinde belirtilen konulardaki uyuşmazlıklar zorunlu olarak arabuluculuk hizmetine tabidir. 

Uyuşmazlık konuları genel olarak ödenen ücretlerin geri alınması ya da bir kısmı ödenen ücretlerinin geriye kalanının tahsil edilmesi üzerinedir. Ayrıca tazminat konularında da zorunlu arabuluculuk hizmeti şart koşulmuştur. 

Bu tür uyuşmazlıklar arabulucular tarafından 1 hafta içerisinde sonuçlandırılmalıdır. Bazı durumlarda bu süre 2 haftayı bulabilir. 

İş Hukukunda Zorunlu Arabuluculuk

İşçi ve işveren arasında sorunların daha hızlı çözülmesi ve iş mahkemelerinin iş yükünün azaltılması amacıyla, iş dünyasındaki sorunların öncelikle arabulucu hizmeti yoluyla çözümlenmesi öngörülmüştür. 

Yıllık izin ücreti, fazla çalışma ücreti, maaş, ihbar tazminatı, kıdem tazminatı ve diğer özlük hakları ile ilgili uyuşmazlıkların çözümünde arabulucu hizmeti kullanılmalıdır. Diğer uyuşmazlıklar ile ilgili arabuluculuk hizmeti istisnadır. 

7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 1-3. Maddesinde bu durum: 

“MADDE 3- (1) Kanuna, bireysel veya toplu iş sözleşmesine dayanan işçi veya işveren alacağı ve tazminatı ile işe iade talebiyle açılan davalarda, arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.

(2) Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.

(3) İş kazası veya meslek hastalığından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat ile bunlarla ilgili tespit, itiraz ve rücu davaları hakkında birinci fıkra hükmü uygulanmaz.”

Olarak ifade edilmiştir. 

İşe İade Davalarında Zorunlu Arabuluculuk

Ülkemizde sıklıkla karşılaştığımız sorunlardan birisi de işverenlerin kanunları hiçe sayarak uyguladıkları kurallar nedeniyle işçilerin bu kurallara itiraz etmeleri ve sonunda da işten çıkarılmalarıdır. 

İşçi uğradığı haksızlık karşısında işe iade davası açabilir. Ancak yasal zorunluluk gereği öncelikle arabulucu hizmeti almalıdır. 

İşçinin iş akdinin fesih tarihinden 1 ay içerisinde işçi arabulucuya başvurmalıdır. 4857 sayılı İş Kanunu madde 20/1’de bu durum: 

“MADDE 20 – İş sözleşmesi feshedilen işçi, fesih bildiriminde sebep gösterilmediği veya gösterilen sebebin geçerli bir sebep olmadığı iddiası ile fesih bildiriminin tebliği tarihinden itibaren bir ay içinde iş mahkemesinde dava açabilir. Toplu iş sözleşmesinde hüküm varsa veya taraflar anlaşırlarsa uyuşmazlık aynı sürede özel hakeme götürülür.

Feshin geçerli bir sebebe dayandığını ispat yükümlülüğü işverene aittir. İşçi, feshin başka bir sebebe dayandığını iddia ettiği takdirde, bu iddiasını ispatla yükümlüdür.

Dava seri muhakeme usulüne göre iki ay içinde sonuçlandırılır. Mahkemece verilen kararın temyizi halinde, Yargıtay bir ay içinde kesin olarak karar verir.

Özel hakemin oluşumu, çalışma esas ve usulleri çıkarılacak bir yönetmelikle belirlenir.”

Belirtilmiştir. Özellikle son maddede özel hakeme başvurulması gerektiği ifade edilmiştir. Mevcut yasalara eklenen yeni maddelerle birlikte mahkemeye başvurmadan önce arabulucuya başvurulması ifade edilmiştir.

Arabulucu hizmetinde aşağıdaki konular ele alınır: 

  • İşçinin işe başlatılma tarihi,
  • Ücret ve diğer alacaklarının nakit olarak değeri,
  • Eğer işveren tarafından işçi işe başlatılmamışsa, işçinin alacağı tazminatın miktarı,

Arabulucu hizmeti sonunda işveren işçiyi yeniden işe başlatırsa, yukarıdaki konuları kabul etmiş sayılır. 

4857 sayılı iş kanunu madde 21/5’e göre arabuluculuk hizmeti sonrasında işçi haklı görülmüş ve işe iadesi yönünde karar alınmışsa ve işveren bu karara rağmen işçiyi işe almayı reddetmişse, tüm yasal sorumluluğu kabul etmiş sayılır. 

7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 3/15 maddesine göre arabulucu toplantısına asıl işveren ve alt işveren temsilcileri katılmak zorundadır. Toplantıda her iki taraf da aynı beyanı irade etmelidir. 

Kıdem Tazminatlarına Zorunlu Arabuluculuk 

İşçinin çalıştığı her yıl brüt ücreti kadar hak kazandığı aylık maaş miktarına kıdem tazminatı adı verilir. İşçi haklı sebeplerle işten ayrıldığında ya da haksız nedenlerle işveren tarafından işten çıkarıldığında ya da emekli olduğunda, kıdem tazminatı almaya hak kazanır. 

Eğer işveren haklı nedene dayanmadığı halde işçinin kıdem tazminatını ödememişse, işçi öncelikle arabulucuya başvuruda bulunur. Buradan da sonuç çıkmazsa, işçinin mahkemeye başvurma hakkı vardır.

Fazla Çalışma Ücreti İle İlgili Arabuluculuk

Ülkemizde iş dünyasında karşılaşılan en büyük sorunlardan birisi de fazla çalışma ücretlerinin ödenmemesidir. Bu durum işçinin sigorta primlerini de etkilemektedir. 

Mevcut yasalara göre işçi haftada en fazla 45 saat çalıştırılabilir. Haftalık 45 saati aşan her saat için işçiye saat ücretinin %50 fazlasının ödenmesi gerekir. 

Fazla çalışma uyuşmazlıkları için önce arabulucu hizmeti alınmalıdır. 

Yıllık Ücretli İzin ve Diğer Uyuşmazlıklar ile İlgili Zorunlu Arabuluculuk

Milli ve dini bayramlarda kullanılan izinler işçinin haklarıdır. Eğer işçi bu günlerde de çalıştırılmışsa, günlük ücretinin 2 katı kadar fazla mesai almaya hak kazanır. İşveren bu ücretleri ödemezse işçi, arabulucuya başvuruda bulunabilir. 

İşçi ve İşverenin Hakaret Etmesi

İş dünyasında sık karşılaşılan sorunlardan bir tanesi de mobbingdir. İşçi ve işverenin birbirlerine hakaret etmesi de bir tür mobbingdir. Genel olarak işverenler işçilere mobbing uygular. 

Bu gibi durumlarda taraflar birbirlerine dava açabilir ve tazminat talebinde bulunabilirler. 

Ancak dava açmadan önce arabuluculuk hizmetinin alınması şarttır.

Özel Hukuki Nedenler

Yukarıda saydıklarımızın dışında özel hukuki nedenlerden dolayı arabulucu hizmeti alınabilir. Genel olarak tüketici sorunları, nafaka, maddi ve manevi tazminat konularında arabulucuya gidilebilir. 

Konya Arabulucu Avukatı Olarak Hizmetlerimiz Nelerdir?

Konya hukuk bürosu olarak, müvekkillerimize yasaların zorunlu tuttuğu konularda arabulucu hizmeti sağlarız. Ayrıca yasaların zorunlu tutmadığı konularda da arabulucu hizmeti veririz. 

Konya avukat personelimizle, arabulucu toplantısında tarafların anlaşmasına çalışırız. Toplantıda olanları tutanak haline getirerek, ilgili mahkemelerde kullanılmasını sağlarız. 

Başta Konya adliyesi olmak üzere birçok adliyede, arabulucu toplantısının olumsuz sonuçlanması halinde ilgili davaları açar ve takibini gerçekleştiririz.

Konya Arabulucu Avukatının Görevleri Nelerdir?

Konya arabulucu avukatı aşağıdaki görevleri yerine getirir: 

  • Tarafsız olarak uyuşmazlık konusunu ele alır.
  • Birçok hukuk dalında uzmandır. Uzman olduğu konularda arabuluculuk hizmeti verir. 
  • Çözüm odaklı yaklaşır.
  • Uyuşmazlık oturumlarında yaşanan gerginlik durumlarında tarafların sakinleşmesini sağlar. Aynı zamanda tarafları birbirinden korur. 
  • İnsan psikolojisi konusunda uzmandır. 
  • Uyuşmazlık konuları ile ilgili ihtilaf noktalarını tespit eder. Tarafların ve birçok kişinin göremediği detayları görür ve soruna farklı çözüm yolları ile yaklaşmış olur. 
  • Uyuşmazlıkla ilgili farklı alternatifler sunar.
  • Arabuluculuk oturumunda belirsizliğin oluşmasına müsaade etmez. 

Arabuluculuk Hizmetinin Yararları Nelerdir?

Konya arabulucu avukatı hizmeti aldığınızda, aşağıdaki faydaları elde etmiş olursunuz: 

  • Zorlu ve yıpratıcı dava süreçlerinden kaçınmış olursunuz. 
  • Zamandan ve paradan kazanırsınız. Arabuluculuk hizmetine daha az ödersiniz. 
  • Uzlaşma sayesinde anlaşmazlık yaşadığınız tarafla barışırsınız. 
  • Hızlı ve kolay çözüm imkanlarına kavuşursunuz.
  • Gizlilik esas olduğundan tedirgin olmanıza gerek kalmaz. 
  • Arabuluculuk oturumlarında tüm görüşmeler kaydedilir. 
  • Arabulucu avukatı güvenilirdir.
  • Mahkemelerin iş yükünü azaltan bir uygulamadır.

Arabuluculuk hizmetinin yasal dayanağı olan kanun mevzuatını detaylı incelemek için, https://www.mevzuat.gov.tr/MevzuatMetin/1.5.6325.pdf bağlantısını ziyaret edebilirsiniz. 

SIKÇA SORULAN SORULAR

Arabulucu avukat ücretleri ne kadar?

Arabulucu hizmetlerinde alınan ücretler hakkında detaylı bilgileri, bizleri arayarak öğrenebilirsiniz.

Konya’da en iyi arabulucu avukatını nasıl bulabilirim?

Tüm hukuk branşlarında uzman avukat personelimizle, arabuluculuk hizmetinde sizlere yardımcı olmaya hazırız.  

Arabulucu avukatı ne yapar?

Tarafları bir araya getirerek, sorunun hızlı çözülmesine yardımcı olur. 

Arabulucu avukat ücretini kim ödüyor?

Arabulucu ücretini tek taraf ödeyebileceği gibi, iki tarafta eşit bir şekilde ödeyebilir.

Konya Anlaşmalı Boşanma Avukatı

Konya anlaşmalı boşanma avukatı

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu boşanma davalarının dayanağıdır. Konya anlaşmalı boşanma avukatı ise ilgili kanunlara dayanarak, taraflar arasındaki boşanma olayına yardımcı olur. 

Anlaşmalı Boşanma Avukatı Nedir ve Hangi Davalara Bakar?

Konya en iyi anlaşmalı boşanma avukatı, medeni kanun konusunda uzman, anlaşmalı boşanma davalarında deneyimli olan hukuk fakültesi mezunudur.

Konya anlaşmalı boşanma avukatı, uzmanlığı ve deneyimi gereği aşağıda detaylandırdığımız anlaşmalı boşanma konularıyla ilgilenir. 

Anlaşmalı Boşanma Ne Demek?

Boşanma davalarında uygulamada iki farklı tür söz konusudur. Anlaşmalı boşanma davası, tarafların dava konularında anlaşarak boşanma iradesini göstermeleridir. 

Çekişmeli boşanma davasında ise taraflar birçok konuda anlaşamamışlardır ya da kısmi olarak bazı konularda anlaşmışlardır. Taraflar anlaşamadığı için son kararın mahkeme tarafından verilmesini istemektedirler. 

Anlaşmalı boşanma davası açılmadan önce taraflar, anlaşma protokolü hazırlarlar ve her iki taraf da imzalar. 

Anlaşmalı Boşanma Avukatı ile Anlaşmalı Boşanma Davası Nasıl Açılır?

Çekişmeli boşanma davasından farklı olarak, mahkemeye her iki tarafta başvuruda bulunur. Ya da avukatları aracılığıyla mahkemeye başvurarak, boşanma iradelerini beyan ederler. 

Anlaşmalı boşanma davası açabilmek için her iki tarafında, boşanmaya konu olan unsurlar etrafında anlaşmış olmaları gerekir. Bunun için de her iki taraf anlaşma protokolü hazırlarlar ve imzalarlar. Anlaşma protokolünün deneyimli bir Konya anlaşmalı boşanma avukatı tarafından hazırlanması yararlı olacaktır.

Anlaşmalı boşanma davası açılmadan önce aşağıdaki konuların netleştirilmesi gerekir: 

  • Çocuk üzerinde kimin velayet hakkı vardır?
  • Nafaka talebi var mıdır?
  • Mal paylaşılması talebi var mıdır?
  • Maddi ve manevi tazminat talebi var mıdır?

Anlaşmalı Boşanma Protokolü

Uygulamada bazı konuların net bir şekilde ortaya koyulması gereklidir. Anlaşma protokolünde her iki tarafında netleştirmesi gereken konular: velayet, maddi ve manevi tazminat, nafaka, çocuğun velayeti olarak sayılabilir. 

Eğer bu konular üzerinde anlaşma sağlanamamışsa, anlaşmalı boşanma çekişmeli boşanma davasına dönüşür.

Tüm konular üzerinde anlaşma sağlandıktan sonra her iki taraf da protokolü imzalar ve mahkemeye başvururlar. 

Anlaşmalı Boşanma Davasının Şartları

Her iki taraf da hazırladıkları protokolde mutabık  kalmalıdır. Anlaşmalı boşanma davasının açılabilmesi için tarafların en az 1 yıl evli kalmış olması gerekir. TMK 166/3 uyarınca evlilik birliği temelinden sarsılmış olmalı ve hakim tarafından tarafların hür beyanları dinlenmiş olmalıdır. 

Konya’da Anlaşmalı Boşanma Avukatı Hizmetini Güneyli Hukuk Bürosu Nasıl Vermektedir?

Boşanma amacıyla taraflar Konya hukuk bürosu personelimize başvuruda bulunurlar. Taraflara kanuna uygun protokol hazırlarız. Anlaşmalı boşanma protokolünde tarafların anlaştığı hususlar yer alır. 

Daha sonra dava dilekçesini hazırlarız. İlgili mahkemeye dava dilekçesi ve anlaşma protokolünü sunarız. 

İlgili mahkemede avukat hizmeti almış olsalar dahi tarafların mahkemede hazır bulunmaları gerekir. Boşanma protokolü hakim tarafından incelenir. Eğer anlaşma protokolü usul ve hukuki yönden herhangi bir eksiklik içermiyorsa, hakim tarafından da onaylanır ve taraflar tek celsede boşanmış olurlar. 

Eğer protokolde eksik ya da hata varsa, tarafların protokolü tamamlaması için mahkeme tarafından süre verilir. 

Anlaşmalı Boşanma Davaları Ne Kadar Sürer?

Yukarıdaki saydığımız prosedürlerin eksiksiz olarak tamamlanması yaklaşık olarak 1 ay sürer. Yani taraflar 1 ay gibi bir sürede tamamen boşanmış olurlar. 

Konya Anlaşmalı Boşanma Avukatı Olarak Verdiğimiz Hizmetler

Konya avukat olarak müvekkillerimize anlaşmalı boşanma konusunda danışmanlık hizmeti sağlarız. Tazminat ve bazı konularda arabuluculuk hizmeti veririz. 

Konya adliyesi ve diğer adliyelerde anlaşmalı boşanma davalarını takip ederiz. Müvekkillerimiz adına gerekli olan evrakları ve başvuru dilekçesini hazırlarız. 

Taraflar adına anlaşma protokolü hazırlarız. Ya da hazırlanmasına yardımcı oluruz. Protokol üzerinde yer alan maddeler hakkında müvekkillerimizi bilgilendiririz. 

Anlaşmalı boşanma davalarının dayanağı olan Türk Medeni Kanunu ile ilgili mevzuatı incelemek için,   

https://www.mevzuat.gov.tr/mevzuatmetin/1.5.4721.pdf  bağlantısını ziyaret edebilirsiniz.

SIKÇA SORULAN SORULAR

Ticaret avukatı ücretleri ne kadar?

Barolar birliği tarafından belirlenen asgari ücrete göre, anlaşmalı boşanma avukatı ücretleri güncel olarak 9.200 TL civarındadır. Bu ücretlerin üst sınırını avukatlar dilediği gibi belirleyebilir. 

Konya’da en iyi anlaşmalı boşanma avukatını nasıl bulabilirim?

Konya ilinin en iyi anlaşmalı boşanma avukatlarından hizmet almak için bizleri hemen arayın.

Anlaşmalı Boşanma Avukatı ne yapar?

Müvekkilleri adına anlaşma protokolü hazırlar. İlgili mahkemelerde anlaşmalı boşanma davalarını açar. Taraflar arasında arabuluculuk görevini yerine getirir. 

Anlaşmalı boşanma davalarında yetkili ve görevli mahkeme hangisidir?

Aile mahkemeleri anlaşmalı boşanma davaları da dahil olmak üzere tüm aile hukuku işlerinde yetkili ve görevlidir.

Konya Vergi Avukatı

Konya vergi avukatı

3475 sayılı Vergi Usul Kanunu, 799 sayılı Damga Vergisi Kanunu, 1009 sayılı Gider Vergileri Kanunu ve diğer vergi kanunları, vergi davalarının temel dayanağıdır. Konya vergi avukatı ise bu kanunlar çerçevesinde vergi davalarına müdahil olur ve müvekkillerinin haklarını savunur. 

Konya Vergi Avukatı Nedir ve Hangi Davalara Bakar?

Konya en iyi vergi avukatı, ilgili vergi kanunlarında uzman ve vergi davalarında deneyimli olan hukuk fakültesi mezunu kişidir. 

Konya vergi avukatı; mesleği, uzmanlığı ve deneyimi gereği aşağıdaki davalarla ilgilenir. 

Gümrük Vergilerine İtiraz ve Gümrük Vergilerinin İptali Davaları

4458 sayılı gümrük kanununun 242. Maddesi gereğince, vergi ödemekle yükümlü olan mükellefler, ödedikleri vergiler ile ilgili her türlü itiraz hakkına sahiplerdir. 

Gümrük vergileriyle ilgili kural olarak dava açılmadan önce, vergi dairelerine itiraz edilmesi gerekir. Gümrük kanununda yer alan prosedürler tamamlandıktan sonra sorun çözülmezse, dava açma yoluna gidilebilir. 

Gümrük Kanununun 242/1 maddesi gereğinde, kendilerine ceza tebliğ edilen mükellefler, en geç 15 gün içerisinde bir üst makama itiraz etme hakkına sahiptirler. Eğer müracaat edilen makamdan herhangi bir olumlu cevap alınmazsa, bir üst makama şikayet konusu taşınır. Yine sonuç alınamazsa dava açma yoluna gidilebilir. Tüm şikayet süreleri tamamlandıktan sonra, en son şikayetten 30 gün sonrasında dava süreci başlatılabilir. 

Vergi Ceza İhbarnamesine İtiraz Davaları

Vergi usul kanununa aykırı olarak düzenlenen ihbarnamelere karşı öncelikle tebligatı yapan vergi dairesine itirazda bulunulur. Eğer buradan sonuç alınmazsa dava açma yoluna gidilebilir.

Uygulamada, mükelleflere hatalı olarak gönderilen ihbarnamelerle ilgili 3 farklı şekilde dava açılabilir. 

Doğrudan İptal Davası

Vergi dairesi tarafından mükellefe ihbar gönderilmesinden ve mükellefin ihbarnameyi almasından 30 son içerisinde doğrudan iptal davası açılabilir. İptal davası dilekçeleri vergi mahkemelerine verilir.

İdari İtirazdan Sonra İptal Davası Açma

Vergi daireleri tarafından yapılan hataların giderilmesi süresi 5 yıldır. Yani vergi mükellefi ile ilgili bir hata yapılmışsa, vergi mükellefi olayı öğrenmesinden 5 yıl sonrasına kadar itiraz hakkını kullanabilir. 

Uzlaşma Başvurusundan Sonra Açılan İptal Davası

Ceza ihbarnamesi mükellefe ulaştıktan sonra 30 gün içerisinde vergi dairesi müdürlüğüne başvuruda bulunur ve uzlaşmak istediğini söyleyebilir. Uzlaşma sonunda herhangi bir anlaşma sağlanamazsa, mükellef kendisine verilen cezanın iptali için dava açabilir. 

Genel ve Özel Usulsüzlük Cezasına Karşı İtiraz ve İptal Davası

Vergi Usul Kanunu madde 351’e göre vergi usulsüzlüğü iki kısımdır. Birinci kısımda genel usulsüzlükler yer alır. İkinci kısımda ise özel usulsüzlükler vardır. 

Vergi dairesine teslim edilmek üzere verilmesi gereken defterler üzerinde yapılan usulsüzlükler, genel usulsüzlük kapsamında değerlendirilir. 

Veraset ve intikal beyannamesinin zamanında verilmemesi ikinci derece genel usulsüzlük olarak adlandırılır. 

Vergi usul kanunu 353 ve 355. Maddelerinde özel usulsüzlük halleri: 

“1. (Değişik: 21/3/2018-7103/12 md.) Elektronik belge olarak düzenlenmesi gerekenler de dâhil olmak üzere, verilmesi ve alınması icabeden fatura, gider pusulası, müstahsil makbuzu ile serbest meslek makbuzlarının verilmemesi, alınmaması, düzenlenen bu belgelerde gerçek meblağdan farklı meblağlara yer verilmesi, bu belgelerin elektronik belge olarak düzenlenmesi gerekirken Maliye Bakanlığınca belirlenen zorunlu haller hariç olmak üzere kâğıt olarak düzenlenmesi ya da bu Kanunun 227, 231 ve 234 üncü maddelerine göre hiç düzenlenmemiş sayılması halinde; bu belgeleri düzenlemek ve almak zorunda olanların her birine, her bir belge için 240 (2.200) Türk lirasından aşağı olmamak üzere bu belgelere yazılması gereken meblağın veya meblağ farkının %10’u nispetinde özel usulsüzlük cezası kesilir.(2)

Bir takvim yılı içinde her bir belge nevine ilişkin olarak tespit olunan yukarıda yazılı özel usulsüzlükler için kesilecek cezanın toplamı 120.000 (1.100.000) Türk lirasını geçemez.

2. (Değişik: 21/3/2018-7103/12 md.) Elektronik belge olarak düzenlenmesi gerekenler de dâhil olmak üzere, perakende satış fişi, ödeme kaydedici cihazla verilen fiş, giriş ve yolcu taşıma bileti, sevk irsaliyesi, taşıma irsaliyesi, yolcu listesi, günlük müşteri listesi ile Maliye Bakanlığınca düzenlenme zorunluluğu 

getirilen belgelerin; düzenlenmediğinin, kullanılmadığının, bulundurulmadığının, düzenlenen belgelerin aslı ile örneğinde farklı meblağlara yer verildiğinin, gerçeğe aykırı olarak düzenlendiğinin veya elektronik belge olarak düzenlenmesi gerekirken Maliye Bakanlığınca belirlenen zorunlu haller hariç olmak üzere kâğıt olarak düzenlendiğinin tespiti ya da bu belgelerin bu Kanunun 227 nci maddesine göre hiç düzenlenmemiş sayılması halinde, her bir belge için 240 (2.200) Türk lirası özel usulsüzlük cezası kesilir.

Ancak, her bir belge nevine ilişkin olarak kesilecek özel usulsüzlük cezasının toplamı her bir tespit için 12.000 (110.000) Türk lirasını, bir takvim yılı içinde ise 120.000 (1.100.000) Türk lirasını geçemez.”

Olarak tanımlanmıştır.

Vergi usul kanunu madde 355’te ise: 

“Damga Vergisi ödenmemiş veya noksan ödenmiş kâğıtları, vergi ve cezası tahsil edilmeden tasdik eden veya örneklerini çıkarıp veren noterler adına her kâğıt için tahsil edilmeyen Damga Vergisi üzerinden maktu vergilerde % 50, nispî vergilerde % 10 oranında özel usulsüzlük cezası kesilir. Ancak, bu madde kapsamında kesilecek özel usulsüzlük cezaları her bir kâğıt için 1 (9 TL.) Yeni Türk Lirasından az olamaz.

Bilgi vermekten çekinenler ile 107/A, mükerrer 242, 256, 257, mükerrer 257 nci madde ve Gelir Vergisi Kanununun 98/A maddesi hükmüne uymayanlar için ceza:(1)(2)(3)(4)(5)

Mükerrer Madde 355 – (Ek: 30/12/1980-2365/80 md; Değişik: 22/7/1998-4369/13 md.)

Bu Kanunun 86,148,149,150, mükerrer 242, 256 ve 257 nci maddelerinde yer alan zorunluluklar ile mükerrer 257 nci maddesi ve Gelir Vergisi Kanununun 98/A maddesi uyarınca getirilen zorunluluklara uymayan (Kamu idare ve müesseselerinde bilgi verme görevini yerine getirmeyen yöneticiler dahil);(3)(5)

1. Birinci sınıf tüccarlar ile serbest meslek erbabı hakkında 1.000 (7.500 TL)Türk Lirası, 2. İkinci sınıf tüccarlar, defter tutan çiftçiler ile kazancı basıt usulde tespit edilenler hakkında 500 (3.700 TL) Türk Lirası,

3. Yukarıdaki bentlerde yazılı bulunanlar dışında kalanlar hakkında 250 (1.900 TL) Türk Lirası, Özel usulsüzlük cezası kesilir. (Ek cümle: 21/3/2018-7103/13 md.) Bu Kanunun 107/A maddesi uyarınca getirilen zorunluluklara uymayanlardan, bu fıkranın (1) numaralı bendinde yer alanlara 1.000 (4.400) Türk lirası, (2) numaralı bendinde yer alanlara 500 (2.200) Türk lirası, (3) numaralı bendinde yer alanlara 250 (1.180) Türk lirası özel usulsüzlük cezası kesilir. (Ek cümle:1/7/2022-7417/28 md.) Mükerrer 257 nci maddenin birinci fıkrasının (7) numaralı bendi ile getirilen zorunluluklara uymayanlara, (1) ve (2) numaralı bentlerde yer alan özel usulsüzlük cezasının 5 katı, (3) numaralı bentte yer alan özel usulsüzlük cezasının 2 katı uygulanır. (Ek cümle:29/4/2021-7318/3 md.) Mükerrer 257 nci maddenin birinci fıkrasının (8) ve (10) numaralı bentleri uyarınca getirilen zorunluluklara uymayanlara, (1) numaralı bentte yer alan tutarın 10 katından az ve 1 milyon (2.800.000) Türk lirasından fazla olmamak üzere, bir önceki hesap dönemine ait brüt satışlar toplamının binde 3’ü tutarında özel usulsüzlük cezası kesilir. (6) (Ek cümle:1/7/2022-7417/28 md.) Mükerrer 257 nci maddenin birinci fıkrasının (9) numaralı bendi ile getirilen zorunluluklara uymayanlara (1) numaralı bentte yer alan özel usulsüzlük cezasının 3 katı uygulanır.”

Denilerek özel usulsüzlükle ilgili bilgi verilmiş ve bu usulsüzlüklere verilecek olan cezalar detaylı olarak anlatılmıştır.

Yukarıda sayılan usulsüzlüklerden birisini mükellef işlemişse, vergi dairesine başvuru yaparak indirim talebinde bulunabilir. Ceza tebliğ edildikten 30 gün sonrasına kadar vergi dairesine başvuruda bulunup ya uzlaşma talep edilmeli, ya da itiraz edilmelidir. 

Vergi mükellefi 6183 sayılı kanunda belirtilen türde teminat göstererek, kendisine verilen cezayı ödeyeceğini yazılı olarak taahhüt edebilir. Eğer vergi mükellefi bu şekilde bir davranış sergilerse cezası yarı oranında indirilir.

Eğer vergi mükellefi, kendisine iletilen ceza tebligatını aldıktan sonra vergi dairesine başvuruda bulunur ve uzlaşmak istediğini söylerse, kendisine verilen ceza vergi dairesi tarafından %75 oranında indirilir. 

Tüm yukarıda saydıklarımıza rağmen, vergi mükellefi ile vergi dairesi anlaşamazsa aşağıdaki çözüm yollarına başvurulabilir: 

  • Doğrudan iptal davası açma,
  • İdari itirazdan sonra iptal davası açma ve 
  • Uzlaşma sonrası iptal davası açma

Yürütmenin Durdurulması Davaları

Mükellef kendisine verilen cezayı ödemezse, hakkında idari işlem başlatılır. Tabi ki bu bahsettiğimiz idari işlem, mükellefin hiçbir şey yapmaması durumunda uygulanır. Yoksa vergi mükellefi itiraz ederse ya da uzlaşmak isterse, hakkında idari işlem başlatılmaz. 

Hakkında idari işlem başlatılan mükellef, yürütmenin durdurulması istemiyle dava açabilir. Bu durumda hakkındaki idari işlem, mahkeme sonuçlanıncaya kadar durur. 

Vergi mükellefi, kendisine yönelik olarak başlatılan idari işlem ve kesilen cezalarla ilgili aşağıdaki mahkemelere başvuruda bulunabilir: 

  • İlk derece mahkemesine (İdare mahkemesi),
  • Vergi mahkemesine,
  • Bölge idare mahkemesine (İstinaf Mahkemesi) ve
  • Danıştay kurumuna (Temyiz mahkemesi)

Vergi Ziyaı Cezası Davaları

Vergi mükelleflerinin vergilerini zamanında ödememesi ya da diğer yükümlülüklerini yerine getirmemesi durumu vergi ziyaı olarak adlandırılır. VUK madde 341’de bu suç idari para cezası ile cezalandırılır.

Mükellef bu durumda iptal ya da itiraz davası açabilir.

Konya’da Vergi Avukatı Hizmetini Güneyli Hukuk Bürosu Nasıl Vermektedir?

Konya hukuk bürosu olarak, vergi dairelerinin hukuksuz uygulamalarına karşı sizlere yardımcı oluyoruz. 

Başta Konya adliyesi olmak üzere birçok adliyede, vergi cezalarına karşı itiraz ve iptal davaları açıyoruz. 

Konya avukat personelimizle vergi hukuku konusunda müvekkillerimize danışmanlık hizmeti veriyoruz.

Konya Vergi Avukatı ile Vergi Davası Nasıl Açılır?

Müvekkillerimizden vekalet aldıktan sonra ilgili delil niteliğindeki belgelerle ilgili mahkemelere dilekçe vererek dava sürecini başlatırız. İlk derece mahkemelerinin verdiği kararlara itiraz ederek, bir üst mahkemeye dava dosyasının taşınmasını sağlarız ve süreci sonuna kadar takip ederiz.

Vergi Davaları Ne Kadar Sürer?

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 2. Maddesinin 5. Fıkrasında vergi davaları süreleri şu şekilde belirtilmiştir: “Danıştay, bölge idare, idare ve vergi mahkemelerinde dosyalar, bu kanun ve diğer kanunlarda belirtilen öncelik veya ivedilik durumları ile Danıştay için Başkanlar Kurulunca; diğer mahkemelerin Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca konu itibariyle tespit edilip Resmi Gazetede ilan edilecek öncelikli işler göz önünde bulundurulmak suretiyle geliş tarihlerine göre incelenir ve tekemmül ettikleri sıra dahilinde bir karara bağlanır. Bunların dışında kalan dosyalar ise tekemmül ettikleri sıraya göre ve tekemmül tarihinden itibaren en geç altı ay içinde sonuçlandırılır.”

Denilerek vergi davalarının ne kadar süreceği ile ilgili net cevap verilmiştir. 

Dava dosyaları bazı durumlarda HSK tarafından sıralanır. Bu durumda diğer davaların öncelik durumuna göre dava uzayabilir. 

Vergi davalarının dayanağı olan Vergi Usul Kanununu detaylı olarak incelemek için, https://www.mevzuat.gov.tr/mevzuat?MevzuatNo=213&MevzuatTur=1&MevzuatTertip=4 bağlantısını ziyaret edebilirsiniz.

Konya Vergi Avukatı Olarak Verdiğimiz Hizmetler

Müvekkillerimize Konya vergi avukatı olarak aşağıdaki hizmetleri sunarız: 

  • Müvekkillerimiz adına itiraz süreçlerini başlatıyoruz. 
  • Vergi daireleri ile mükellefleri bir araya getiriyoruz ve uzlaşmalarına çalışıyoruz. 
  • Müvekkilimiz adına dava dilekçesi hazırlıyoruz. 
  • İptal ve tam yargı davalarını açarak müdahil oluyoruz. 
  • Vergilendirme hatalarının düzeltilmesini sağlıyoruz. 
  • Sahte fatura düzenleme ya da kullanma suçlarıyla ilgili ceza davalarını takip ediyoruz. 
  • Vergi cezalarından dolayı yapılan icra ve haciz işlemlerine itiraz ediyoruz. 
  • Vergi tarhı ya da cezalarına karşı iptal davaları açıyoruz. 

SIKÇA SORULAN SORULAR

Vergi Avukatı Ücretleri Ne Kadar?

Vergi davaları ve danışmanlık hizmetleriyle ilgili vekalet ücretleri hakkında bilgi almak için bizleri hemen arayın. 

Konya’da En İyi Vergi Avukatını Nasıl Bulabilirim?

İletişim kanallarımızdan bizlere ulaşarak, en iyi avukatlık hizmetini alabilirsiniz. 

Vergi Avukatı Ne Yapar?

Vergiyle ilgili davaları açar. Vergi cezalarıyla ilgili davalarla ilgilenir. Müvekkillerine danışmanlık hizmeti sağlar. Ayrıca arabuluculuk hizmeti verir. 

Vergi Davasında Yetkili ve Görevli Mahkeme Hangisidir?

Vergi davalarının görülmesinde yetkili ve görevli mahkeme, vergi mahkemeleridir.