Konya Yağma (Gasp) Suçu Davasına Bakan Avukat

Konya yağma suçu davasına bakan avukat

5237 sayılı Türk Ceza kanundaki suçlardan birisi de yağma suçudur. Yağma suçu Türk Ceza Kanununda tanımlanmış ve bu suça verilecek olan ceza kapsamlı şekilde açıklanmıştır. Konya yağma suçu davasına bakan avukat ise yağma suçu ile ilgili davalarla ilgilenir. 

Yağma (Gasp) Suçu Davasına Bakan Avukat Nedir ve Hangi Davalara Bakar?

Konya en iyi yağma suçu davasına bakan avukat, Türk Ceza Kanunu ve diğer ilgili kanunlarda uzman, ceza ve ağır ceza davalarında deneyimli hukuk fakültesi mezunu olan kişidir.

Uzmanlığı ve deneyimi gereği Konya yağma suçu davasına bakan avukat, aşağıdaki davalara konu olan suçlarla ilgilenir.

Yağma Suçu

TCK madde 148-149’da yağma suçu: bir kişinin, başka bir kişiden faydalanmak amacıyla malını cebir ve tehdit kullanarak alması olarak tanımlanmıştır. Aynı zamanda aynı kanun maddesinde birisine zorla malı aldırmak ve kendi menfaatine kullanmak da yağma suçu tanımı içerisine girer.

Yağma Suçunun Şartları

İlgili kanun maddelerinde yağmanın suç olarak sayılması için bazı şartların oluşması gerekir. 

Başkasına Ait Olan Malın Alınması

Suçun meydana gelebilmesi için zorla alınan malın başkasına ait olması gerekir. Mesela aynı ev içerisinde yaşayan kişilerin birbirlerinden zorla aldıkları mallar, yağma suçu kapsamına girmez. Çünkü aynı ev içinde yaşayan kişiler açısından kullanılan mallar ortak zilyetliğe sahiptir.

TCK madde 148’de senetlerle ilgili kısımlarda düzenlenmiştir. Başkasına ait olan senedin zorla o kişiden alınması, senet yağması suçunu oluşturur. 

Cebir ve Tehdit

İlgili kanunlara göre tehdit: bir kimsenin iç huzuruna karışma, karar verme, kişinin serbest hareket etme özgürlüğüne müdahale etme olarak tanımlanır. 

Hırsızlık suçunda cebir ve tehdit unsuru yoktur. Sadece mağdur olan kişinin malı rızası olmadan alınmıştır. Yağma suçunda ise cebir ve tehdit unsuru vardır. hırsızlık suçundan bu yönden ayrılır. 

Konuyla ilgili örnek Yargıtay kararında:

“Bir başkasının, kendisinin veya yakınının; hayatına, vücut veya cinsel dokunulmazlığına yönelik bir saldırı gerçekleştireceğinden ya da malvarlığı itibariyle büyük bir zarara uğratacağından bahisle tehdit ederek veya cebir kullanarak bir malı teslime veya malın alınmasına karşı koymamaya mecbur kılan kişinin eylemi yağma suçunu oluşturur. Malın alınması veya verilmesini temin için zilyetin üzerinde cebir ve tehdit kullanılmaktadır. Cebir ve tehdit karşısında mağdurun başka bir seçeneği kalmamakta ve bu durumda failin malı doğrudan alması söz konusu olmaktadır. Yani mağdur malı teslim etmektedir. Bu suçla korunan hukuki değer yalnızca malvarlığı değil, aynı zamanda kişi özgürlüğü ve vücut dokunulmazlığıdır.

Yağma, icrai hareketle işlenebilen bir suç tipidir ve bu suçun maddi unsuru hareket kısmıdır. Kullanılan cebir ve tehdidin, kişiyi malı teslim etmeye veya alınmasına ses çıkartmamaya yöneltmeye elverişli olması gerekir. Cebir, ‘‘bir kimseye karşı bir şeyi yapması veya yapmaması ya da kendisinin yapması için zor kullanma’’ anlamına gelmektedir. Burada mağdura karşı kullanılan ‘‘zor’’, fiziki zorlamadır. İradenin zorlanması cebir kavramı içerisinde değil, tehdit içerisinde değerlendirilir. Tehdit, muhatabın üzerinde zorlama etkisinin hali hazırda bedensel tesir eden zorlama ile değil gelecekte belirtilen manevi bir zorlama, korkutmayla oluşmasıdır. Ciddi tehdidin objektif olarak ciddi görünüm uyandırması ve tehdit edilen tarafından ciddiye alınması da gerekir. Yağma suçunda tehdit, şahıs veya malvarlığına ilişkin ve kişiyi büyük bir tehlikeye düşürecek ağırlıkta bulunması gerekir. İşte bu konumdaki tehdit yağmanın elverişli zorlama aracı olmaktadır. Tehlikenin büyük olup olmadığı daha çok fiili bir mesele olup, tehdidin yönlendirilmiş olduğu şahıs yer ve zamanda gözönüne alınarak somut olayda nicelik incelemesi gerekmektedir. Tehdit edilen kötülük ile malın teslimi arasında oran yoksa yine yağmadan bahsedilemez.”

Denilerek hırsızlık ile yağma arasındaki fark bariz şekilde ortaya koyulur.

Basit Yağma Suçu 

Türü bakımından basit yağma suçu TCK madde 148’e göre basit yağma suçu bir kişinin gündüz vakitlerinde, herhangi bir silah ya da alet kullanmadan, kendisini tanınmayacak hale koymadan, başka birisinin malını alması olarak tanımlanır. 

Basit yağma suçu beden ve ruh olarak kendisini savunacak durumda olmayan kişilere karşı işlenir. Senet yağması da basit yağma suçu olarak tanımlanır. 

Basit yağma suçuna verilecek olan ceza 6 yıl ile 10 yıl arasında hapis cezasıdır. 

Basit yağma suçu TCK madde 148’de: 

“Madde 148- (1) Bir başkasını, kendisinin veya yakınının hayatına, vücut veya cinsel dokunulmazlığına yönelik bir saldırı gerçekleştireceğinden ya da malvarlığı itibarıyla büyük bir zarara uğratacağından bahisle tehdit ederek veya cebir kullanarak, bir malı teslime veya malın alınmasına karşı koymamaya mecbur kılan kişi, altı yıldan on yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. 

(2) Cebir veya tehdit kullanılarak mağdurun, kendisini veya başkasını borç altına sokabilecek bir senedi veya var olan bir senedin hükümsüz kaldığını açıklayan bir vesikayı vermeye, böyle bir senedin alınmasına karşı koymamaya, ilerde böyle bir senet haline getirilebilecek bir kağıdı imzalamaya veya var olan bir senedi imha etmeye veya imhasına karşı koymamaya mecbur edilmesi halinde de aynı ceza verilir. 

(3) Mağdurun, herhangi bir vasıta ile kendisini bilmeyecek ve savunamayacak hale getirilmesi de, yağma suçunda cebir sayılır.”

Olarak ifade edilmiştir.

Nitelikli Yağma Suçu 

TCK madde 149’da detaylı olarak tanımlanan nitelikli yağma suçunun birçok türü vardır. 

TCK madde 149, nitelikli yağma suçu ile igili: 

“Madde 149- (1) Yağma suçunun; 

a) Silahla, 

b) Kişinin kendisini tanınmayacak bir hale koyması suretiyle, 

c) Birden fazla kişi tarafından birlikte, 

d) (Değişik: 18/6/2014-6545/64 md.) Yol kesmek suretiyle ya da konutta, işyerinde veya bunların eklentilerinde, 

e) Beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı, 

f) Var olan veya var sayılan suç örgütlerinin oluşturdukları korkutucu güçten yararlanılarak, 

g) Suç örgütüne yarar sağlamak maksadıyla, 

h) Gece vaktinde, İşlenmesi halinde, fail hakkında on yıldan onbeş yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. 

(2) Yağma suçunun işlenmesi sırasında kasten yaralama suçunun neticesi sebebiyle ağırlaşmış hallerinin gerçekleşmesi durumunda, ayrıca kasten yaralama suçuna ilişkin hükümler uygulanır.”

İfadelerine yer vermiştir.

Yağma Suçunun Silahla İşlenmesi

Türk Ceza Kanununda silah kavramı oldukça geniştir. Sonuç itibariyle suçun işlenmesine aracılık ediyorsa, her türlü nesne silah olarak değerlendirilir. Eğer suç işlenmesini sağlıyorsa, tırnak makası bile kanun maddesine göre silah olarak değerlendirilir. 

Kişinin Kendisini Tanınmayacak Hale Koyması

Suçu işleyen kişi tanınmamak amacıyla kar maskesi ya da benzeri nesnelerle kimliğini gizlemesi, suçu işlemesini kolaylaştırır. 

Bu konuda Yargıtay Kurumunun örnek bir kararı vardır: 

“Failin, kendini tanınmayacak hale koyarak yağma suçunu işlemesinde ele geçirilmesi ve suçun aydınlatılması güçleştireceği gibi ayrıca bu hal mağdurun kendini savunmasını zorlaştıracak ve duyduğu korkuyu da arttıracak olması nedeni ile bu durum suçun nitelikli hali olarak kabul edilip, 5237 sayılı TCK.nın 149/1-b maddesinde düzenlenmiştir. Failin teşhisini zorlaştıracak biçimde dış görünüşünde yaptığı her türlü değişiklik bu ağırlatıcı neden kapsamındadır. Söz konusu kanun normunun gerekçesinde de, örneğin tehditin imzasız veya korku salmış bir kişinin ismiyle veya rumuzuyla yahut sahte imzayla imzalanmış bir mektupla yapılmış olması halinde, faile bu nitelikli halin uygulanacağı açıklanmıştır. Somut olaya gelince yakınanın kapısının önüne, kendi adını belirtmeden veya kim olduğuna dair bir ifade kullanmadan imzasız mektup bırakıp tehdit ederek para isteyen sanığın eyleminin, 5237 sayılı TCK’nın 149/1-b maddesindeki suçu oluşturduğu düşünülmeden, anılan Yasanın 148.maddesi ile hüküm kurulması hukuka aykırıdır (Y6CD-K.2014/4836).”

Yağma Suçunun Birden Fazla Kişi Tarafından İşlenmesi

Suçun birden fazla kişi tarafından işlenmesi, suçun işlenmesini kolaylaştıracaktır. 

Yol Kesmek Suretiyle Suçun İşlenmesi

Kişinin seyahat özgürlüğünü kısıtlayacak biçimde suçun işlenmesidir. Yağma suçu kapalı mekanlarda işlenmişse, aynı zamanda kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma suçu da işlenmiş olacağından suçun cezası daha ağırdır.

Beden ve Ruh Bakımından Kendisini Savunamayacak Durumda Olan Kişilere Karşı İşlenmesi

Akıl sağlığı yerinde olmayan, bedensel engelliler, çocuklar, yaşlılar ve hamile kadınlara karşı suçun işlenmesidir. Bu şekilde işlenen yağma suçuna verilecek olan ceza, diğer unsurlardan dağa ağırdır.

Nitelikli yağma suçunun diğer unsurları aşağıda sıralanmıştır: 

  • Suç örgütlerinin adının kullanılması ya da suç örgütlerinin korkutucu gücünden yararlanılarak suçun işlenmesi,
  • Suç örgütüne yarar sağlamak amacıyla suçun işlenmesi,
  • Gece vakitlerinde suçun işlenmesi. 

Yukarıda sayılan unsurların gerçekleşmesi halinde yağma suçunu işleyen kişi ya da kişilere verilecek olan ceza 10 yıldan az olmamak kaydıyla 15 yıla kadar hapis cezasıdır. Silahlı yağma suçlarında ise alt sınır 12 yıldan başlar. 

Yağma Suçunun Birden Fazla Kişi Tarafından İşlenmesi,

TCK madde 37’de de belirtildiği gibi birden fazla kişinin oluşturacağı korkutucu güçten yararlanarak suç işlenmesidir. Mağdur olan kişin üzerine birden fazla kişi gelerek suçun işlenmesi önemli değildir. Mağdurun ifadesinde birden fazla kişiyi görmesi ve yağma eyleminin tek bir kişi tarafından yapılması, suçun birden fazla kişi tarafından işlenmiş kabul edilmesi için yeterlidir. 

Diğerleri suç eylemine katılmamış olsalar bile, suçu işleyen tek kişi, diğerlerinin korkutucu gücünü dolaylı da olsa kullanmıştır.

Suç Örgütüne Yarar Sağlamak Amacıyla Suçun İşlenmesi

Suç örgülerinin adını kullanmak, ya da suç örgütlerine çıkar sağlamak amacıyla yağma suçunu işlemek daha ağır cezayı gerektirir. Burada suç örgütünün korkutucu gücü kullanılmıştır. Belki de kişi tek başına yağma eylemini gerçekleştirmeye kalksa başarılı olamayacaktır. 

Yağma Suçunda Maddi Unsur

Potansiyel olarak yağma suçunda herkes fail olabilir. Aynı şekilde herkes de mağdur olabilir. Kanunlara göre failin ve mağdurun canlı olması gerekir. Aynı zamanda yaptığı eylemin sonuçlarını öngörecek akli yeteneklere sahip olması gerekir. 

Mesela hayvanlarda canlıdır ancak yaptıkları eylemleri idrak edecek akli yeteneklere sahip değillerdir. Bu durumda bir maymunun bir insandan bir şey çalması ve bunu zorla yapması durumunda maymun yağma suçunu işlemiş kabul edilmez.

Suçun konusu maddi ya da manevi değere sahip maldır. Önemli olan maddi değeri az da olsa o malın mağdura ait olmasıdır.

Yağma Suçunda Manevi Unsur

Yağma suçu kasten yapılan bir suçtur. Sebebi ne olursa olsun suçu işleyen kişi yağma suçundan ceza alır. Mesela çok aç olduğu için zorla birisinden yiyecek aldı, o zaman masumdur diye bir şey yoktur.

Senet yağmasında suçu işleyen fail mağdur olan kişiyi borç altına sokabilecek eylem işlemiştir. Yani bu eylemin suç olduğunu biliyordur ve sonuçlarını da tahmin ediyordur.

Suça Teşebbüs

Türk Ceza Kanunu Madde 35’de: 

“Kişi, işlemeyi kastettiği bir suçu elverişli hareketlerle doğrudan doğruya icraya başlayıp da elinde olmayan nedenlerle tamamlayamaz ise teşebbüsten dolayı sorumlu tutulur. Suça teşebbüs halinde fail, meydana gelen zarar veya tehlikenin ağırlığına göre, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası yerine onüç yıldan yirmi yıla kadar, müebbet hapis cezası yerine dokuz yıldan onbeş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Diğer hallerde verilecek cezanın dörtte birinden dörtte üçüne kadarı indirilir.”

Denilerek suça teşebbüs etmiş ancak başaramamış olsa bile failin cezalandırılacağı belirtilmektedir.

Yağma Suçunda Ceza İndirimi

Suç işleyen kişinin işlediği suçun niteliğine ve yağmaladığı malın değerine göre cezada indirime gidilebilir. Türk Ceza Kanununda malın değerinin ekonomik olarak az olması, ceza indirimi sağlanacağı anlamına gelebilir. 

Ancak yağma suçu mağduru kişinin cebinde yalnızca 1 TL varsa ve yağma suçunu işleyen kişi mağdurun tüm malvarlığını almış olacağından verilecek olan ceza daha ağır olacak ve cezada indirim uygulanmayacaktır. Çünkü suçu işleyen kişi mağdur olan kişinin tüm malını zorla almıştır.

Hukuki İlişkiye Dayanan Alacakların Tahsili İçin Suçun İşlenmiş Olması

Yağma suçu hukuki ilişkiden kaynaklanan alacakların tahsiline yönelik işlenmişse, TCK Madde 150/1’e göre suçu işleyen kişiye tehdit ya da kasten yaralama suçundan ceza verilir. 

Hırsızlık Suçunun Yağmaya Dönüşmesi

Suçu işleyen kişi, mağdur olan kişinin malını almak adına cebir ve şiddet uygulamak zorunda kalmışsa, yağma suçunu işlemiş olur. 

Eğer mağdur olan kişi malının sahipliğini tekrar ele geçirmek amacıyla, failden malını isterse ve failde mağdura cebir ve şiddet uygularsa bu durumda yağma suçundan bahsedilmez. Sanık olan kişi tehdit ve yaralama suçundan yargılanır.

Etkin Pişmanlık İndirimi

Yağma suçunu işleyen kişi herhangi bir baskı ve zorlama olmadan kendiliğinden suçunu itiraf ederse ve hatasını telafi etmek için davranış sergilerse, etkin pişmanlıktan yararlanabilir. 

Eğer suç birden fazla kişi tarafından işlenmiş ise, sanıklardan birisi suçu işleyen diğer kişileri, azmettirenleri ve suça yardım edenlerin isimlerini verirse, etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanabilir.

Şikayet ve Zamanaşımı Süresi

Yağma suçu kamu davasına konudur. Yani şikayet süresine tabi değildir. Olay öğrenildiği andan itibaren gereken yasal işlemler yapılır. Ancak ilgili kanunlarda zamanaşımı süresi 15 yıldır. 

Yağma Suçunda Görevli ve Yetkili Mahkeme

Ağır ceza mahkemeleri ve Yargıtay Ceza Daireleri, yağma suçunda görevli ve yetkilidirler. 

Bu durum 5235 sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ve Bölge Adliye Mahkemeleri Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkındaki Kanunun 14. Maddesinde: 

“Mahkemelerin görevlerinin belirlenmesinde ağırlaştırıcı veya hafifletici nedenler gözetilmeksizin kanunda yer alan suçun cezasının üst sınırı göz önünde bulundurulur”. 

İfadeleri ile açıkça belirtilmiştir.

Yağma suçu davalarının dayanağı olan Türk Ceza Kanunu mevzuatı hakkında detaylı bilgi için, https://www.mevzuat.gov.tr/mevzuatmetin/1.5.5237.pdf 

Bağlantısını ziyaret edebilirsiniz.

Konya’da Yağma Suçu Davasına Bakan Avukat Hizmetini Güneyli Hukuk Bürosu Nasıl Vermektedir?

Konya hukuk bürosu olarak, yağma suçu şüphesinden dolayı kolluk kuvvetleri tarafından gözaltına alınan müvekkillerimizin sorgulama ve ifade alma işlemlerine nezaret ediyoruz. 

Dava dosyasını inceleyerek, dava ile ilgili savunma dosyasını hazırlıyoruz. Müvekkillerimize ceza ve ağır ceza davaları ile ilgili danışmanlık hizmeti veriyoruz. 

Başta Konya Adliyesi olmak üzere birçok adliyede müvekkillerimizin davalarını takip ediyoruz.

Yağma Suçu Davasına Bakan Avukat ile Yağma Suçu Davası Nasıl Açılır?

Yağma suçu ağır ceza davalarının konusudur. Ağır ceza davalarında ise dava açma yetkisi, ağır ceza mahkemelerindedir. Savcılık iddianamesinin mahkemeler tarafından kabul edilmesiyle birlikte dava süreci de başlamış olur. 

Yağma Suçu Davaları Ne Kadar Sürer?

Ağır ceza davalarının tamamlanma süresi ortalama olarak 1-2 yıldır. Ancak uygulamada daha uzun süreler söz konusudur. 

Yağma Suçu Davasına Bakan Avukat Olarak Verdiğimiz Hizmetler

Konya avukat kadromuzla yağma suçları davaları ile ilgili müvekkillerimizin savunmasını gerçekleştiriyoruz. Suçtan dolayı mağdur olan müvekkillerimizin haklarını koruyoruz. 

Haksız yere suçlandığını düşünen müvekkillerimizin ise savunmasını gerçekleştiriyoruz. 

Tüm müvekkillerimize süreçle ilgili danışmanlık hizmeti sağlıyoruz. 

SIKÇA SORULAN SORULAR

Yağma Suçuna bakan avukatın ücretleri ne kadar?

Vekalet ve danışmanlık ücretleri için bizleri aramanız yeterlidir. 

Konya’da en iyi yağma suçu davasına bakan avukatı nasıl bulabilirim?

Konya’nın en iyi yağma suçuna bakan avukat hizmetini almak için bizleri hemen arayın. 

Yağma suçuna bakan avukat ne yapar?

Yağma suçları ile ilgili davalarda, müvekkillerinin savunmalarını hazırlar ve mahkemede müvekkilini en iyi şekilde savunur.

Yağma suçu davalarında yetkili ve görevli mahkeme hangisidir?

Yağma suçlarında; Ceza mahkemeleri, sulh ceza mahkemeleri ve asliye ceza mahkemeleri ve Yargıtay ceza daireleri yetkili ve görevlidir. Eğer suçu işleyen kişi ya da kişiler 18 yaşın altındaysa davaya bakmaya çocuk ağır ceza mahkemeleri görevli ve yetkilidir. 

Leave A Reply