Konya Aile Hukuku Avukatı

Konya Aile Hukuku Avukatı

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu aile hukukunun dayandığı temel kanunlardan birisidir. Konya aile hukuku avukatı ise bu kanuna dayanarak müvekkillerinin haklarını savunur. Mağdur olan müvekkillerinin haklarını almaya çalışır.

Aile Hukuku Avukatı Nedir ve Hangi Davalara Bakar?

Konya en iyi aile hukuku avukatı, Türk Medeni Kanunu ve aile hukukunu ilgilendiren diğer kanunlarda uzman, aile hukuku ile ilgili davalarda deneyimli olan hukuk fakültesi mezunudur. 

Konya aile hukuku avukatı, uzmanlığı ve deneyimi gereği, aşağıdaki aile hukuku konuları ve davalarıyla ilgilenir.

Anlaşmalı Boşanma Davaları

Uygulamada iki türlü boşanma davası vardır. Anlaşmalı ve çekişmeli boşanma davaları. Her ne kadar, boşanma davaları yasalar nezdinde ayrıma tabi tutulmasa da, anlaşmalı boşanma davaları çekişmeli boşanma davalarından daha kısa sürer. 

Taraflar anlaşma protokolü hazırlayarak ve imzalayarak, boşanma davasına konu olan hususlar üzerinde anlaşırlar. Bu yüzden anlaşmalı boşanma davaları daha kısa sürer. 

Anlaşmalı boşanma davalarında aşağıdaki konular üzerinde anlaşmaya varılmıştır: 

  • Çocukların velayeti
  • Nafaka
  • Maddi ve manevi tazminat
  • Aile konutunun kullanımı
  • Düğün takıları

Anlaşmalı boşanma davasının açılabilmesi için tarafların en az 1 yıl evli kalmış olması gerekir. 

Herhangi bir hak kaybının olmaması adına tarafların anlaşma protokolünü deneyimli ve alanında uzman Konya aile hukuku avukatı yardımıyla hazırlamaları yararlı olacaktır.

Çekişmeli Boşanma Davaları

Türk Medeni Kanunu madde 161-166’daki nedenlerden dolayı taraflar boşanma davası açarlar.

“I. Zina

Madde 161- Eşlerden biri zina ederse, diğer eş boşanma davası açabilir.

Davaya hakkı olan eşin boşanma sebebini öğrenmesinden başlayarak altı ay ve her hâlde zina eyleminin üzerinden beş yıl geçmekle dava hakkı düşer.

Affeden tarafın dava hakkı yoktur.

II. Hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış

Madde 162- Eşlerden her biri diğeri tarafından hayatına kastedilmesi veya kendisine pek kötü davranılması ya da ağır derecede onur kırıcı bir davranışta bulunulması sebebiyle boşanma davası açabilir.

Davaya hakkı olan eşin boşanma sebebini öğrenmesinden başlayarak altı ay ve her hâlde bu sebebin doğumunun üzerinden beş yıl geçmekle dava hakkı düşer.

Affeden tarafın dava hakkı yoktur.

III. Suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme

Madde 163- Eşlerden biri küçük düşürücü bir suç işler veya haysiyetsiz bir hayat sürer ve bu sebeplerden ötürü onunla birlikte yaşaması diğer eşten beklenemezse, bu eş her zaman boşanma davası açabilir.

IV. Terk[12]

Madde 164- Eşlerden biri, evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerini yerine getirmemek maksadıyla diğerini terk ettiği veya haklı bir sebep olmadan ortak konuta dönmediği takdirde ayrılık, en az altı ay sürmüş ve bu durum devam etmekte ve istem üzerine hâkim veya noter tarafından yapılan ihtar sonuçsuz kalmış ise; terk edilen eş, boşanma davası açabilir. Diğerini ortak konutu terk etmeye zorlayan veya haklı bir sebep olmaksızın ortak konuta dönmesini engelleyen eş de terk etmiş sayılır.

Davaya hakkı olan eşin istemi üzerine hâkim veya noter, esası incelemeden yapacağı ihtarda terk eden eşe iki ay içinde ortak konuta dönmesi gerektiği ve dönmemesi hâlinde doğacak sonuçlar hakkında uyarıda bulunur. Bu ihtar gerektiğinde ilân yoluyla yapılır. Ancak, boşanma davası açmak için belirli sürenin dördüncü ayı bitmedikçe ihtar isteminde bulunulamaz ve ihtardan sonra iki ay geçmedikçe dava açılamaz.

V. Akıl hastalığı

Madde 165- Eşlerden biri akıl hastası olup da bu yüzden ortak hayat diğer eş için çekilmez hâle gelirse, hastalığın geçmesine olanak bulunmadığı resmî sağlık kurulu raporuyla tespit edilmek koşuluyla bu eş boşanma davası açabilir.

VI. Evlilik birliğinin sarsılması

Madde 166- Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir.

Yukarıdaki fıkrada belirtilen hâllerde, davacının kusuru daha ağır ise, davalının açılan davaya itiraz hakkı vardır. Bununla beraber bu itiraz, hakkın kötüye kullanılması niteliğinde ise ve evlilik birliğinin devamında davalı ve çocuklar bakımından korunmaya değer bir yarar kalmamışsa boşanmaya karar verilebilir.

Evlilik en az bir yıl sürmüş ise, eşlerin birlikte başvurması ya da bir eşin diğerinin davasını kabul etmesi hâlinde, evlilik birliği temelinden sarsılmış sayılır. Bu hâlde boşanma kararı verilebilmesi için, hâkimin tarafları bizzat dinleyerek iradelerinin serbestçe açıklandığına kanaat getirmesi ve boşanmanın malî sonuçları ile çocukların durumu hususunda taraflarca kabul edilecek düzenlemeyi uygun bulması şarttır. Hâkim, tarafların ve çocukların menfaatlerini göz önünde tutarak bu anlaşmada gerekli gördüğü değişiklikleri yapabilir. Bu değişikliklerin taraflarca da kabulü hâlinde boşanmaya hükmolunur. Bu hâlde tarafların ikrarlarının hâkimi bağlamayacağı hükmü uygulanmaz.

Boşanma sebeplerinden herhangi biriyle açılmış bulunan davanın reddine karar verilmesi ve bu kararın kesinleştiği tarihten başlayarak üç yıl geçmesi hâlinde, her ne sebeple olursa olsun ortak hayat yeniden kurulamamışsa evlilik birliği temelden sarsılmış sayılır ve eşlerden birinin istemi üzerine boşanmaya karar verilir.”

Yukarıdaki maddelerden de anlaşılacağı üzere, boşanma davasına konu olan nedenler aslında aile birliğinin temelinden sarsılması anlamına gelir.

Maddi ve Manevi Tazminat Davaları

Türk Medeni Kanunu madde 174’te aile hukukunu ilgilendiren maddi ve manevi tazminat konuları: 

“V. Boşanmada tazminat ve nafaka

  1. Maddî ve manevî tazminat
  1. Madde 174- Mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen kusursuz veya daha az kusurlu taraf, kusurlu taraftan uygun bir maddî tazminat isteyebilir.

Boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevî tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir.”

Olarak belirtilmiştir. Boşanmada kusurlu olan taraf tazminat öder. Ayrıca boşanmadan sonra ekonomik olarak sıkıntıya düşme tehlikesi olan tarafa da tazminat verilmesine karar verilebilir. 

Nafaka Davaları

Türk Medeni Kanunu madde 169’da nafaka: 

“III. Geçici önlemler

Madde 169- Boşanma veya ayrılık davası açılınca hâkim, davanın devamı süresince gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına, geçimine, eşlerin mallarının yönetimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri re’sen alır.”

Denilerek nafaka konusuna değinmiştir.

Ayrıca Türk Medeni Kanununun 175 ve 176 maddelerinde: 

“2. Yoksulluk nafakası

Madde 175- Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan malî gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir.

Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz.

3. Tazminat ve nafakanın ödenme biçimi

Madde 176- Maddî tazminat ve yoksulluk nafakasının toptan veya durumun gereklerine göre irat biçiminde ödenmesine karar verilebilir.

Manevî tazminatın irat biçiminde ödenmesine karar verilemez.

İrat biçiminde ödenmesine karar verilen maddî tazminat veya nafaka, alacaklı tarafın yeniden evlenmesi ya da taraflardan birinin ölümü hâlinde kendiliğinden kalkar; alacaklı tarafın evlenme olmaksızın fiilen evliymiş gibi yaşaması, yoksulluğunun ortadan kalkması ya da haysiyetsiz hayat sürmesi hâlinde mahkeme kararıyla kaldırılır.

Tarafların malî durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hâllerde iradın artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir.

Hâkim, istem hâlinde, irat biçiminde ödenmesine karar verilen maddî tazminat veya nafakanın gelecek yıllarda tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına göre ne miktarda ödeneceğini karara bağlayabilir.”

Olarak ifade edilmiştir. İlgili kanunlara göre nafaka verilmesine hakim karar verir. Nafaka miktarının artırılması ise enflasyon oranlarına göre belirlenir. 

Velayet Davaları

Çekişmeli boşanma davasının en sıkıntılı konularından bir tanesi de çocukların velayetinin kimde olacağıdır. 

Velayet konusuna hakim karar verir. Çünkü ilgili yasalar bu kararın verilmesine hakime bırakmıştır. 

Hakim ise her iki tarafın ekonomik, sosyal ve psikolojik durumlarını değerlendirerek velayetin kime verileceğine karar verir. 

Uzman bir pedagog eşliğinde çocuğun da fikri alınır. 

Yukarıda sayılan konuların dışında, aşağıda sıraladığımız konular da Konya avukat konuları arasındadır: 

  • Kanuni olarak nikah yapma koşulları,
  • Evlenme işlemleri ve koşulları,
  • Boşanma şartları ve boşanmanın nasıl olacağı,
  • Anlaşmalı boşanma şartları,
  • Çekişmeli boşanma,
  • Mal paylaşımı,
  • Mal rejiminin tanımlanması,
  • Aile konutuna ait konular,
  • Soybağı ile ilgili konular,
  • Evlat edinme şartları,
  • Velayet şartları ve velayetin tanımları,
  • Çocukların nafaka alması şartları ve miktarları,
  • Çocuk hakları,
  • Kadın hakları,
  • Vesayet konuları,
  • Kayyımlık kurumu ile ilgili konular,
  • Yardım nafakası şartları,
  • Evlilik dışı ortak yaşamın şartları,
  • Aile içi şiddetin önlenmesi,
  • Çocuk kaçırma cezaları,
  • Çocuk istismarının önlenmesi ve 
  • Taşıyıcı annelik konuları,
  • Babalık davaları,
  • Evliliğin iptali davaları,
  • Yabancı mahkeme kararlarının Türk Mahkemeleri tarafından tanınması konuları.

Türk medeni  kanununa göre aile hukuku 3 bölümde değerlendirilir: 

  • Evlilik hukuku
  • Hısımlık hukuku
  • Vesayet hukuku

Evlilik hukuku da aile hukuku kapsamındadır. Aşağıdaki ilgili kanunlar, evlilik hukukunun temel dayanağını oluşturur: 

  • TMK madde 118-160 – evlenme
  • TMK madde 161-184 – boşanma
  • TMK madde 185-201 – evliliğin genel hükümleri
  • TMK madde 2020-281 – eşler arasındaki mal rejimlerinin belirlenmesi

Hısımlık

Türk Medeni Kanunu madde 129’da hısımlık: 

“Aşağıdaki kimseler arasında evlenme yasaktır:

1. Üstsoy ile altsoy arasında; kardeşler arasında; amca, dayı, hala ve teyze ile yeğenleri arasında,

2. Kayın hısımlığı meydana getirmiş olan evlilik sona ermiş olsa bile, eşlerden biri ile diğerinin üstsoyu veya altsoyu arasında,

3. Evlât edinen ile evlâtlığın veya bunlardan biri ile diğerinin altsoyu ve eşi arasında.”

Olarak tanımlanmıştır. Yani hısımlık evlenmeye engel akrabalık bağıdır. 

Hısımlık ile ilgili Türk Medeni Kanunundaki diğer kurallar aşağıdaki gibidir: 

  • Soy bağının kurulması Türk Medeni Kanunu madde 282-363
  • Aile TMK madde 364-394

Yukarıda sıraladığımız kanun maddeleri ihlal edilirse, dava konusu olabilirler. Yani hısımlarında birbirlerine dava açma hakkı vardır. 

Vesayet

Psikolojik ve fizyolojik olarak kendisini savunamayan, kendi başına karar verecek akıldan yoksun kişileri savunmak amacıyla, kanunların belirlediği ölçüde koruyucu olarak atanan kişiye vasi, bu kurumun adına da vesayet adı verilir. 

Türk Medeni Kanunundaki vesayetle ilgili maddeler aşağıda sıralanmıştır: 

  • Vesayetin düzeni TMK madde 396-437
  • Vesayetin yürütülmesi TMK madde 438-469
  • Vesayetin sona ermesi TMK madde 470-494

Aile hukukunun temel dayanağı olan Türk Medeni Kanununu https://www.mevzuat.gov.tr/mevzuatmetin/1.5.4721.pdf bağlantısından detaylı olarak inceleyebilirsiniz. 

Konya Aile Hukuku Avukat Tavsiye 

En iyi avukatlardan hukuki yardım alabilmeniz için avukatı her yönüyle araştırmanız gerekir. Hukuk bürosu olarak sizlere tavsiyemiz, avukat seçimi yapmadan önce internet üzerinden avukatın yapmış olduğu çalışmalara göz atmanızdır. Ayrıca avukatın hakkında yapılan yorumları inceleyerek de avukat hakkında fikir sahibi olabilirsiniz. 

Konya En İyi Aile Hukuku Avukatı

Alanında uzman, uzun yıllardan bu yana aile hukuku davalarında deneyim kazanmış avukatlarımızdan hukuki yardım alabilirsiniz. 

Konya Aile Hukuku Hizmeti

Velayet, nafaka, maddi ve manevi tazminat, aile konutunu kimin kullanacağı, anlaşma protokolünün hazırlanması ve diğer aile hukuku konularında hizmet veriyoruz. 

Konya Aile Hukuku Avukatı Ücretleri

Genel olarak boşanma davalarındaki vekalet ücretleri söz konusudur. Vekalet ücretleri aşağıda sıralanmıştır: 

  • Asgari vekalet ücreti 9.200 TL + %8 KDV
  • Anlaşmalı boşanma davaları vekalet ücreti 27.000 TL
  • Çekişmeli boşanma davaları vekalet ücreti 40.000 TL

Yukarıdaki ücretlerin üst sınırı belirlemede Konya aile hukuku avukatı yetkilidir. 

Konya Aile Hukuku Davaları Masrafları

Konya adliyesi ve diğer adliyelerde görülen aile hukuku dava masrafları aşağıdaki unsurlardan oluşur:

  • Başvuru harçları
  • Dosya giderleri
  • Peşin alınan harçlar
  • Tebligat giderleri
  • Vekalet suret harçları
  • Bilirkişi ücretleri
  • Tanık giderleri 
  • Diğer iş ve işlemlerden alınan harçlar

Ortalama olarak aile hukukundaki yargılama giderleri 1.500-2.000 TL aralığındadır.

Aile Hukuku Avukatının Aile Hukuku Davalarına Etkileri

İyi bir avukattan hizmet aldığınızda hak kaybına uğramazsınız. Deneyimli Konya aile hukuk avukatı, zorlu dava süreçlerine girmeden tarafların anlaşmasını sağlayabilir.

Ayrıca davalardaki detayları analiz ederek ve kapsamlı bir dava dosyası hazırlayarak, davayı kazanmanızı sağlar. Hak kaybına uğramanızı engeller. 

Aile Hukuku Davalarına Hangi Mahkemeler Bakar?

İlk derece mahkemeleri olarak Aile mahkemeleri, ikinci derece mahkemeleri olarak ise Yargıtay ve istinaf mahkemeleri aile hukuku davalarına bakmakla yetkili ve görevlidirler.

Konya Aile Hukuku Avukatı Hizmetini Güneyli Hukuk Bürosu Nasıl Vermektedir?

Konya hukuk bürosu olarak aşağıdaki hizmetleri müvekkillerimize veriyoruz: 

  • Dava açmadan önce müvekkillerimizin anlaşması için zemin hazırlıyoruz. Bu kapsamda müvekkillerimiz arasında uzlaşma sağlamaya çalışıyoruz. 
  • Müvekkillerimize hukuki danışmanlık hizmeti veriyoruz. 
  • Müvekkillerimiz adına dava dilekçesi ve dava dosyası hazırlayarak ilgili mahkemelere başvuruda bulunuyoruz. 
  • Mağdur olan müvekkillerimizin talebi üzerine koruma kararı ve ihtiyati tedbir kararları aldırabiliyoruz. 
  • İlk derece mahkemelerin verdiği kararlara itiraz ederek, davayı bir üst mahkemeye taşıyoruz. 
  • Müvekkilimiz adına icra ve haciz işlemlerini başlatıyoruz. 

Aile Hukuku Avukatı ile Aile Hukuku Davası Nasıl Açılır?

Konya aile hukuku avukatı olarak müvekkilimizden aldığımız vekaletnameye dayanarak, aile mahkemesine dilekçe ve dava dosyası vererek, aile hukuku davalarını açıyoruz.

Aile Hukuku Davaları Ne Kadar Sürer?

Anlaşmalı boşanma davaları çoğu zaman tek celsede sonuçlanır. Ancak çekişmeli boşanma davaları uzun sürer. Ortalama olarak 300 gün süre öngörülse de, genelde bu sürelerden daha uzun sürdüğünü söyleyebiliriz. 

Aile hukuku ile ilgili diğer dava türleri de içlerinde bulundurdukları unsurlara göre tamamlanır. Yani bu konuda kesin bir süre vermenin imkanı yoktur. 

Konya Aile Hukuku Avukatı Olarak Verdiğimiz Hizmetler 

Konya aile hukuku avukatı olarak aşağıdaki hizmetleri müvekkillerimize veriyoruz: 

  • Aile hukuku konusunda danışmanlık hizmeti sağlıyoruz. 
  • Maddi ve manevi tazminat davası açıyoruz. 
  • Boşanma davası açıyoruz. 
  • Dava dilekçesi ve dava dosyası hazırlayarak ilgili mahkemeye sunuyoruz. 
  • İhtiyati tedbir ve koruma kararı aldırıyoruz. 
  • Savcılara suç duyurusunda bulunuyoruz. 
  • Çocuk velayeti konusunda müvekkillerimize yardımcı oluyoruz. 
  • Aile hukuku ile ilgili her türlü konuda müvekkillerimize yardımcı oluyoruz. 

SIKÇA SORULAN SORULAR: 

Aile hukuku avukatı ne iş yapar?

Evlilikleri kanun nezdinde onaylanan tarafların haklarını korumak için çalışır. 

Aile hukuku davasına hangi avukat bakar?

Aile hukuku avukatı, aile davaları başta olmak üzere aile hukuku ile ilgili tüm davalarla ilgilenir.

Aile hukuku avukatı ücretleri ne kadar?

Vekalet ücretleri hakkında detaylı bilgi almak için bizleri hemen arayın. 

Aile hukuku davalarında yetkili ve görevli mahkeme hangisidir?

Aile mahkemeleri, aile hukuku ile ilgili davalara bakmakla görevli ve yetkilidir. Bir üst mahkeme olarak da istinaf ve temyiz mahkemeleri görevlidir.

Konya’da en iyi aile hukuku avukatını nasıl bulabilirim?

Konya ilinin en iyi aile hukuku avukatı hizmetini bizlerden alabilirsiniz.

Konya Boşanma Avukatı

Konya boşanma avukatı

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu, boşanma davalarının temel dayanağıdır. Boşanma avukatı Konya bu yasa maddelerinde dayanarak, müvekkillerinin haklarını korumaya çalışır ve tarafların sorunsuz bir şekilde boşanabilmelerini sağlar. 

Boşanma Avukatı Kimdir? 

Konya boşanma avukatı, Türk Medeni Kanunu ve boşanmayla ilgili olan diğer kanunlarda uzman, boşanma davalarında deneyimli olan hukuk fakültesi mezunudur. 

Boşanma avukatı uzmanlıkları ve deneyimleri gereği, aşağıdaki davalarla ilgilenir.

Boşanma Avukatı Hangi Davalara Bakar?

Konya en iyi boşanma avukatları, medeni hukuk kapsamında yer alan ailenin temel birliğinin sarsılmasına yönelik görülen davalara bakarlar. 

Türk Medeni Kanunu 161-166. Maddelerinde boşanma nedenleri: 

“I. Zina

Madde 161- Eşlerden biri zina ederse, diğer eş boşanma davası açabilir.

Davaya hakkı olan eşin boşanma sebebini öğrenmesinden başlayarak altı ay ve her hâlde zina eyleminin üzerinden beş yıl geçmekle dava hakkı düşer.

Affeden tarafın dava hakkı yoktur.

II. Hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış

Madde 162- Eşlerden her biri diğeri tarafından hayatına kastedilmesi veya kendisine pek kötü davranılması ya da ağır derecede onur kırıcı bir davranışta bulunulması sebebiyle boşanma davası açabilir.

Davaya hakkı olan eşin boşanma sebebini öğrenmesinden başlayarak altı ay ve her hâlde bu sebebin doğumunun üzerinden beş yıl geçmekle dava hakkı düşer.

Affeden tarafın dava hakkı yoktur.

III. Suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme

Madde 163- Eşlerden biri küçük düşürücü bir suç işler veya haysiyetsiz bir hayat sürer ve bu sebeplerden ötürü onunla birlikte yaşaması diğer eşten beklenemezse, bu eş her zaman boşanma davası açabilir.

IV. Terk[12]

Madde 164- Eşlerden biri, evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerini yerine getirmemek maksadıyla diğerini terk ettiği veya haklı bir sebep olmadan ortak konuta dönmediği takdirde ayrılık, en az altı ay sürmüş ve bu durum devam etmekte ve istem üzerine hâkim veya noter tarafından yapılan ihtar sonuçsuz kalmış ise; terk edilen eş, boşanma davası açabilir. Diğerini ortak konutu terk etmeye zorlayan veya haklı bir sebep olmaksızın ortak konuta dönmesini engelleyen eş de terk etmiş sayılır.

Davaya hakkı olan eşin istemi üzerine hâkim veya noter, esası incelemeden yapacağı ihtarda terk eden eşe iki ay içinde ortak konuta dönmesi gerektiği ve dönmemesi hâlinde doğacak sonuçlar hakkında uyarıda bulunur. Bu ihtar gerektiğinde ilân yoluyla yapılır. Ancak, boşanma davası açmak için belirli sürenin dördüncü ayı bitmedikçe ihtar isteminde bulunulamaz ve ihtardan sonra iki ay geçmedikçe dava açılamaz.

V. Akıl hastalığı

Madde 165- Eşlerden biri akıl hastası olup da bu yüzden ortak hayat diğer eş için çekilmez hâle gelirse, hastalığın geçmesine olanak bulunmadığı resmî sağlık kurulu raporuyla tespit edilmek koşuluyla bu eş boşanma davası açabilir.

VI. Evlilik birliğinin sarsılması

Madde 166- Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir.

Yukarıdaki fıkrada belirtilen hâllerde, davacının kusuru daha ağır ise, davalının açılan davaya itiraz hakkı vardır. Bununla beraber bu itiraz, hakkın kötüye kullanılması niteliğinde ise ve evlilik birliğinin devamında davalı ve çocuklar bakımından korunmaya değer bir yarar kalmamışsa boşanmaya karar verilebilir.

Evlilik en az bir yıl sürmüş ise, eşlerin birlikte başvurması ya da bir eşin diğerinin davasını kabul etmesi hâlinde, evlilik birliği temelinden sarsılmış sayılır. Bu hâlde boşanma kararı verilebilmesi için, hâkimin tarafları bizzat dinleyerek iradelerinin serbestçe açıklandığına kanaat getirmesi ve boşanmanın malî sonuçları ile çocukların durumu hususunda taraflarca kabul edilecek düzenlemeyi uygun bulması şarttır. Hâkim, tarafların ve çocukların menfaatlerini göz önünde tutarak bu anlaşmada gerekli gördüğü değişiklikleri yapabilir. Bu değişikliklerin taraflarca da kabulü hâlinde boşanmaya hükmolunur. Bu hâlde tarafların ikrarlarının hâkimi bağlamayacağı hükmü uygulanmaz.

Boşanma sebeplerinden herhangi biriyle açılmış bulunan davanın reddine karar verilmesi ve bu kararın kesinleştiği tarihten başlayarak üç yıl geçmesi hâlinde, her ne sebeple olursa olsun ortak hayat yeniden kurulamamışsa evlilik birliği temelden sarsılmış sayılır ve eşlerden birinin istemi üzerine boşanmaya karar verilir.”

Olarak tanımlanmıştır.

Zina Nedeniyle Boşanma

Evli olan tarafların başka kişilerle cinsel ilişkide bulunmaları zina olarak adlandırılır. İlgili yasalarda zina en önemli boşanma nedenleri arasında sayılır. Türk Medeni Kanununda Zina kavramı cinsel birleşme olarak tanımlanır. 

Türk Ceza Kanununun eski 441 ve 442. Maddelerinde, bir erkeğin zina suçunu işleyebilmesi için evliyken başka bir kadınla evlenmesi şartı aranıyordu. Anayasa Mahkemesi tarafından bu karar iptal edildi. Değiştirilen aynı yasalarda kadının ise sadece başka birisiyle evlenmeden bir kez cinsel ilişkiye girmesi zina suçu olarak kabul ediliyordu.

Zina suçuyla ilgili bir başka sorun ispat yükümlülüğü idi. Medeni kanuna göre zina suçunun ispat edilmesi halinde boşanma davası açılabiliyor. Ancak bu suçun fiili olarak ispat edilmesi oldukça zordur. Bu yüzden Yargıtay Kurumu, zina suçunun fiili olarak ispat edilmesi şartını aramaz. Onun yerine ipuçları, tavır davranışların yani şüphe uyandıran eylemleri yeterli görmektedir. 

Kötü Muamele ve Cana Kast

Türk Medeni Kanunu madde 162’de eşlerden birisinin diğerinin canına kast etmesi boşanma nedeni olarak sayılmıştır. Eğer eşler birbirlerine kötü muamele yapıyorlarsa evlilik birliği temelinden sarsılmış demektir. Bu durumda taraflar birbirlerine boşanma davası açabilir. 

Ayrıca aynı kanun maddesinde taraflardan birisi diğerini affederse, dava hakkı olmayacağı belirtilir. 

Hayata kast edilen eş, boşanma davasına maddi ve manevi tazminat talebinde bulunabilir. Tazminat talebi, boşanma davası sırasında talep edilebileceği gibi boşanma davasından sonra ayrı dava açılarak da talep edilir. 

Cana kast eden eş ayrıca, ceza kanunu hükümlerine göre yargılanır.

Suç İşleme ve Haysiyetsiz Hayat Sürme

Türk Medeni Kanunu madde 163’te eşlerden birisinin, aile birliğini bozacak suçlar işlemesi ya da haysiyetsiz yaşam sürmesi, diğer eşin boşanma hakkı olduğundan bahsedilir. 

Eşlerden Birisinin Evi Terk Etmesi

Türk Medeni Kanunu madde 164’te eşlerden birisinin herhangi bir neden olmadan evi terk etmesi ve bu durumun 6 aydan uzun sürmesi boşanma nedeni olarak ifade edilmiştir. Ancak evi terk eden eşin haklı nedenleri varsa, diğer eşin rızası olsun ya da olmasın evi terk etmişse ve evi terk eden eş, haklı nedenleri ispat edebilirse, bu durumda boşanma hakkına sahiptir. 

Ya da haklı olan eş boşanmak istemeyebilir. Eşlerden birisi diğerini, ortak konuttan terk etmeye zorlamışsa bu durumda konutu terk etmek zorunda kalan eşin boşanma hakkı olur.

Evi terk eden eşe diğer eş noter onaylı ihtarname göndererek, 2 ay içinde ortak konuta dönmesini talep edebilir. İhtar süresinden sonra eğer eş ortak konuta dönmezse, diğer eşin boşanma hakkı olacaktır. 

Akıl Hastalığı Nedeniyle Boşanma

Türk Medeni Kanunu madde 165’te akıl sağlığını yitiren eş, diğer eşin hayatını çekilmez hale getireceğinden bahseder. Bu durumda evlilik birliği temelinden sarsılmış olur. 

Zaten evlenmeden önce alınan sağlık raporunda, evlenmek isteyen çiftlerin her yönden sağlıklı olması koşulu söz konusudur. Dolayısıyla akıl sağlığı bozulan eşlerden birisinin durumu sonradan meydana gelmiştir. 

Akıl sağlığının bozulması durumundan dolayı diğer eşin dava açabilmesi için, akıl sağlığı bozulan eşin durumunu resmi sağlık kurulu raporu ile kanıtlaması gerekir. Yani boşanma davası açtığında, resmi raporu mahkemeye sunmak zorundadır.

Evlilik Birliğinin Sarsılması

Türk Medeni Kanunu madde 166’da evlilik birliğinin sarsılması durumu, ortak yaşamın sürdürülemez olması olarak tanımlanır. Şiddetli geçimsizlik, sürekli kavga hali, ekonomik sıkıntılar, ortak yaşamın devamını engelleyen unsurlardır. 

Evlilik birliğinin sarsılmasından dolayı eşlerin birbirlerine dava açma hakkı vardır. Bu durumda davada kusur oranına bakılır. Yani kusuru fazla olan eş tazminatlar da dahil olmak üzere diğer yükümlülüklerin altına girecektir.

Boşanma davasının açılabilmesi için en az 1 yıl tarafların evli kalması gerekir. 

Cinsel İlişkiden Kaçınmak

Türk Medeni Kanunu, Hak Düşürücü Süreler başlığı altında cinsel ilişkiden kaçınma eyleminin boşanma nedeni olduğunu belirtmiştir. 

Türk Medeni Kanununun 289. Maddesinde bu durum: 

“III. Hak düşürücü süreler

Madde 289- Koca, davayı, doğumu ve baba olmadığını veya ananın gebe kaldığı sırada başka bir erkek ile cinsel ilişkide bulunduğunu öğrendiği tarihten başlayarak bir yıl, (…) içinde açmak zorundadır.

Çocuk, ergin olduğu tarihten başlayarak en geç bir yıl içinde dava açmak zorundadır.

Gecikme haklı bir sebebe dayanıyorsa, bir yıllık süre bu sebebin ortadan kalktığı tarihte işlemeye başlar.”

Olarak ifade edilmiştir.

Fiziksel Şiddet

Normal şartlarda fiziksel şiddet, ceza kanunu kapsamında suçtur. Aynı şekilde eşlerden birisinin diğerine fiziksel şiddet uygulaması, Türk Medeni Kanunu madde 162’de, hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış başlığı altında, eşlerin birbirlerine şiddet uygulamasının boşanma nedeni olduğu belirtilmiştir. 

Aile Müdahalesi

Türk Medeni Kanununda aile müdahalesinin boşanma nedeni sayılacağı ile ilgili doğrudan bir madde bulunmasa bile, bu konuda örnek Yargıtay Kararları vardır. 

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, 2020/356 E. , 2020/1767 K.  sayılı kararında ile müdahalesinin boşanma sebebi sayılacağını: 

“…“Eşine ailesi yanında küçük düşürücü sözler söylemesi” vakıası kusur olarak yüklenemeyecek ve davacı-karşı davalı erkeğe ilk kararla yüklenen “Ailesinin evliliğe aşırı müdahalesi vakıası da” kesinleştiği için kusur olmaktan çıkarılamayacaktır. Gerçekleşen bu duruma göre davacı-karşı davalı erkek davalı-karşı davacı kadına göre daha fazla kusurlu olup mahkemece yapılan kusur belirlemesi doğru olmadığından bozmayı gerektirmiştir.”

Verdiği kararla ifade etmiştir.

Aşırı Kıskançlık

Türk Medeni Kanununda aşırı kıskançlık nedeniyle boşanma yoktur. Ancak medeni kanunun aile birliği ve huzuru bağlamında koymuş olduğu kuralların bozulması, aşırı kıskançlık bağlamında değerlendirilmiştir. 

Her ne kadar Türk Medeni Kanununda aşırı kıskançlığın boşanma sebebi olduğu yer almasa da, bu konuda Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2016/22802 E. , 2018/10054 K. Kararı emsal niteliğindedir: 

“Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle mahkemece davacı-karşı davalı erkeğe kusur olarak yüklenen fiziksel şiddet ve hakaret vakıalarının ispatlanamadığı bu sebeple erkeğe kusur olarak yüklenemeyeceği, davalı-karşı davacı ……ın ise mahkemece kabul edilen ve gerçekleşen kusurlu davranışı yanında evliliğin son dönemlerinde birlik görevlerini yerine getirmediği, eşine karşı aşırı kıskançlık gösteren ve sürekli başka ……lerle ilişkisi olduğuna dair yakıştırmalarda bulunan davacı-karşı davalı erkeğin, evlilik birliğinin sarsılmasına sebep olan olaylarda ağır kusurlu olduğunun anlaşılmasına göre, davacı-karşı davalı erkeğin tüm, davalı-karşı davacı ……ın ise aşağıdaki bentler kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.’’

Maddi Manevi Tazminat Davaları

Hem çekişmeli, hem de anlaşmalı boşanma davalarında taraflar birbirlerinden maddi ve manevi tazminat talebinde bulunabilir. Boşanma davalarında tazminat konusu Türk Medeni Kanunu madde 174’te detaylı olarak düzenlenmiştir: 

“V. Boşanmada tazminat ve nafaka

  1. Maddî ve manevî tazminat
  1. Madde 174- Mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen kusursuz veya daha az kusurlu taraf, kusurlu taraftan uygun bir maddî tazminat isteyebilir.

Boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevî tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir.”

Boşanma davalarında maddi ve manevi tazminat istemi aşırı olabilir. Hakim tarafların kusur oranına ve gelir durumlarına bakarak, tazminat miktarına karar verir. 

Nafaka Davaları

Türk Medeni Kanunu madde 169’da: 

“III. Geçici önlemler

Madde 169- Boşanma veya ayrılık davası açılınca hâkim, davanın devamı süresince gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına, geçimine, eşlerin mallarının yönetimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri re’sen alır.”

Denilerek nafaka konusuna değinmiştir.

Ayrıca Türk Medeni Kanununun 175 ve 176 maddelerinde: 

“2. Yoksulluk nafakası

Madde 175- Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan malî gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir.

Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz.

3. Tazminat ve nafakanın ödenme biçimi

Madde 176- Maddî tazminat ve yoksulluk nafakasının toptan veya durumun gereklerine göre irat biçiminde ödenmesine karar verilebilir.

Manevî tazminatın irat biçiminde ödenmesine karar verilemez.

İrat biçiminde ödenmesine karar verilen maddî tazminat veya nafaka, alacaklı tarafın yeniden evlenmesi ya da taraflardan birinin ölümü hâlinde kendiliğinden kalkar; alacaklı tarafın evlenme olmaksızın fiilen evliymiş gibi yaşaması, yoksulluğunun ortadan kalkması ya da haysiyetsiz hayat sürmesi hâlinde mahkeme kararıyla kaldırılır.

Tarafların malî durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hâllerde iradın artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir.

Hâkim, istem hâlinde, irat biçiminde ödenmesine karar verilen maddî tazminat veya nafakanın gelecek yıllarda tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına göre ne miktarda ödeneceğini karara bağlayabilir.”

Denilerek tazminat ve nafaka konularında detaylı bilgi verilmiştir.

Boşanma davalarında hakimin nafaka kararı vermesi için: 

  • Boşanma davasının sonuçlanmasından itibaren eşin yoksulluğa düşme tehlikesinin bulunması,
  • Nafaka ödemesine karar verilen eşin kusurunun fazla olması,
  • Boşanma ile yoksulluğa düşme arasında nedensellik bağının olması. 

Ayrıca hakim, aşağıdaki durumda olan eş için de nafakaya hükmedebilir: 

  • İradesi dışında işsiz kalan kişiler,
  • Geliri geçinmesine yeterli olmayan kişiler,
  • Ev hanımları,
  • Asgari ücretle çalışanlar,
  • Devletten yardım ve maaş alanlar,
  • Ailesi zengin olanlar.

Aşağıdaki durumlar hakim nafaka verilmesine hükmetmeyebilir: 

  • Evli gibi yaşayanlar,
  • Eşlerin aynı gelirde olması,
  • Kusuru fazla olan eşin yoksul olması,
  • Yoksulluğu ortadan kaldıran gelire sahip olanlar,
  • Yoksulluğu ortadan kaldıran taşınmaza sahip olanlar,
  • Yeterli miktarda parası ve malı olanlar,
  • Yoksulluğa yaptığı eylemlerle neden olanlar.

İştirak Nafakası

Boşanma davası sırasında hakim tarafından çocuklara bağlanan nafaka türüdür. İştirak nafakası ekonomik gücü fazla olan tarafın, çocuk reşit oluncaya ya da eğitim hayatı tamamlanıncaya kadar ödediği nafakadır.

Tedbir Nafakası

Boşanma sonucunda ekonomik olarak zorluk yaşayacak olan tarafa bağlanan nafaka türüdür. Ülkemiz şartlarında en çok kadınlar ekonomik zorluklarla karşı karşıya olduklarından genel olarak kadınlar lehine karar verilir. Mahkeme tamamlanıncaya kadar tedbir nafakası, ekonomik olarak güçsüz olan tarafa ödenmeye devam edilir.

Nafaka Davası Nasıl Açılır?

Boşanma davasında hakim tarafından nafakaya hükmedileceği gibi, boşanma davasının kesinleşmesinden sonra da ayrıca nafaka davası açılabilir. 

Boşanma kararı, nafaka talebi ile mahkemeye verilecek başvuru dilekçesi ile birlikte nafaka davası açılabilir. Boşanma kararından 1 yıl sonrasına kadar nafaka davası açılmazsa hak düşer.

Nafaka davalarında her ay ödenecek nafaka miktarı belirlenir. Ayrıca her yıl; TEFE, TÜFE, beyaz eşya endeksi, altın borsası endekslerinde artış oranına göre nafaka miktarı artırılır.

Eğer nafaka davasında sabit bir miktar belirlenmişse, bu durumdan nafaka alacak olan taraf mağdur olabilir. 

Bu durumda nafaka almaya hak kazanan kişi daha sonra, nafaka artırım davası açabilir.

2022 yılında hazırlanan kanun tasarısında yoksulluk nafakasının ödenmesine sınır getirilmiştir. İlgili yasaya göre 2 yıldan az süren evlilikler nafaka ödeme süresi 5 yıl olarak belirlenmiştir. 5 yıl ve daha az süren evliliklerde nafaka ödeme süresi 7-8 yıl, 5-10 yıl arası süren evliliklerde nafaka ödeme süresi 12 yıl olarak belirlenmiştir.

Türk Medeni Kanunu madde 176’da; nafaka alan kişinin evlenmesi, evliymiş gibi yaşam sürmesi, haysiyetsiz davranışlar sergilemesi, nafaka ödeyen kişin ölmesi ya da nafaka ödenen kişinin ölmesi gibi durumlardan dolayı nafaka ödenmesinin ortadan kalkacağı belirtilmiştir.

Konya boşanma avukatı yardımıyla nafaka davasının açılması yararlı olacaktır. 

Velayet Davaları

Çekişmeli  boşanma davalarında karşılaşın en önemli anlaşmazlık konularından birisi de, çocukların velayeti durumudur. Boşanma davası sırasında hakim tarafından çocukların velayeti durumu sonuçlandırılabileceği gibi, ayrı dava açılarak da çocukların velayeti alınabilir. 

Genel olarak daha sonradan açılan velayet davalarının nedeni, çocuğun velayetini alan tarafın çocuğun ihtiyaçlarını karşılayamaz duruma gelmesi, çocuğa kötü davranmasıdır.

Yabancı ülkelerde verilen velayet kararlarında genel olarak tarafların ortak velayeti yönünden hareket edilmektedir. Her ne kadar ortak velayetle ilgili yasalarımızda bir hüküm bulunmasa da, Yargıtay kurumu bu konunun Türk düzenine aykırı olduğuna hükmederek, ortak velayet durumunu kabul etmemiştir.

İlgili kanunlara göre ekonomik olarak güçlü durumda bulunan ve çocuğun her yönden ihtiyaçlarını karşılayabilecek güçte olan tarafa çocuğun velayeti verilir. 

Mal Paylaşımı

Kural olarak eşler tüm malvarlıklarında yarı yarıya ortaktırlar. 2002 yılından itibaren bu kural kanun maddelerinde yer almıştır. 2001 yılından önce de sadece üzerine kayıtlı olan mallar eşlerin idi. Eğer eşyalardan birisi eşler üzerine kayıtlı değilse ortak sayılıyordu. 

Türk Medeni Kanunu madde 219’da: 

“Edinilmiş mal, her eşin bu mal rejiminin devamı süresince karşılığını vererek elde ettiği değerlerdir.”

Denilerek, boşanma davalarında mal paylaşımı ile ilgili fikir vermiştir.

Bu kanun maddesine göre edinilmiş mallar aşağıda sıralanmıştır: 

  • Eşlerin çalışma karşılığında edindiği mallar,
  • SGK ve benzeri kurumdan yapılan ödemeler,
  • Çalışma gücü kaybı nedeniyle alınan tazminatlar,
  • Kişisel mallardan edinilen gelirler,
  • Edinilmiş malların yerine geçen değerli varlıklar,
  • Şirket hisselerinden alınan kar payları,
  • Maaş karşılığında edinilmiş mallar,
  • Maaş ile birikmiş nakitler,
  • Evlilik birliği sırasında alınan otomobil gibi taşınır mallar,
  • Evlilik birliği sırasında alınan taşınmazlar,
  • Vizite ücretleri, alınan primler, bahşişler ve ikramiye benzeri gelirler,
  • Yaratılan eserlerden elde edilen gelirler,
  • Yüklenici sıfatıyla kazanılan ücretler,
  • İşsizlik maaşları,
  • SGK ödemeleri, 
  • Kıdem tazminatları,
  • Kişisel eşya ya da gayrimenkullerden elde edilen kira gelirleri,
  • Eşlerin bankada bulunan kişisel paralarından elde ettikleri faiz gelirleri,
  • Kişisel eşya sayesinde kazanılan gelirler,
  • Edinilen malların satışından elde edilen gelirler,
  • Ölünceye kadar bakımdan elde edilen gelirler,
  • Kazanılan ödüller,
  • Emeklilik ikramiyesi,
  • Bireysel emeklilikten kazanılan gelirler,

Boşanmada Paylaşılamayacak Olan Mallar

Eşlerin kişisel malları, kanuna göre boşanma davasına konu edilmez. Yani eşlerin kendilerine olan malları kendilerinde kalır. Bu mallar: 

  • Kişisel olarak kullanılan eşyalar,
  • Evlilik öncesinde eşlere ait olan eşyalar,
  • Evlilik sırasında edinilen miras gelirleri,
  • Evlilik sırasında bedel ödemeden kazanılan gelirler,
  • Manevi tazminat alacakları,
  • Kişisel malların yerine geçen her türlü eşya. 

Mal Paylaşımı Davası

Kural olarak mal paylaşımının yapılabilmesi için boşanma davasının sonuçlanması gerekir. Elde edilecek sonuca göre eşler arasında mallar paylaştırılır. Bazı durumlarda boşanma davasında mal paylaşımına karar verilmez. Onun yerine ayrıca mal paylaşımı davası görülür. 

Mal paylaşımı davalarında zaman aşımı süresi 10 yıldır.

Mal Paylaşımında Neler Talep Edilir?

Türk Medeni Kanununda aşağıdakilere göre katılma alacağı payları hesap edilir: 

  • TMK madde 2209’da tarif edilen eklenecek değerler,
  • TMK madde 230’da belirtilen denkleştirme hesabı,
  • TMK madde 219’da belirtilen katılma alacağı hesabı,
  • Katkı payı alacağı hesabı,
  • Değer artışı payı alacağı.

Boşanmada Mal Kaçırma

Türk Medeni Kanununda mal kaçırma ile ilgili herhangi bir hüküm bulunmamaktadır. Ancak Türk Ceza Kanununda mal kaçırma yolları ile ilgili suç kabul edilen fiiller vardır. 

Türk Ceza Kanununda mal kaçırma yolları fiilleri aşağıda sıralanmıştır: 

  • TCK m. 157 “Hileli davranışlarla bir kimseyi aldatıp, onun veya başkasının zararına olarak, kendisine veya başkasına bir yarar sağlayan kişiye bir yıldan beş yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adlî para cezası verilir.”
  • TCK m. 204/1 “Bir resmî belgeyi sahte olarak düzenleyen, gerçek bir resmî belgeyi başkalarını aldatacak şekilde değiştiren veya sahte resmî belgeyi kullanan kişi, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.”
  • TCK m. 106/1 “Bir başkasını, kendisinin veya yakınının hayatına, vücut veya cinsel dokunulmazlığına yönelik bir saldırı gerçekleştireceğinden bahisle tehdit eden kişi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.”

Nişan Bozma Nedeniyle Tazminat Davası

Evlilik vaadi veren kişinin vaadinden dönmesi durumunda, mağdur olan taraf, vaadinden dönen kişiye tazminat davası açabilir. 

Düğün Takıları ve Ziynet Eşyası ile İlgili Davalar

Boşanma davalarındaki en büyük sorunlardan birisi de düğün takılarıdır. Çünkü hem gelin hem de dama tarafı altın ve nakit takıları çiftlere vermişlerdir. Uygulamada çiftler genelde borçlarını ödemek için düğün takılarını kullanırlar. Bazı durumlarda ise takılar erkek tarafında kalır.

İlgili yasalarda düğünde takılar şu tarafa aittir diye bir hüküm bulunmamaktadır. Ancak Yargıtay kurumunun bu konuda verilmiş bir kararı vardır: 

“Kural olarak, düğün sırasında takılan ziynet eşyaları kim tarafından takılırsa takılsın, aksine bir anlaşma bulunmadıkça kadına bağışlanmış sayılır ve artık onun kişisel malı niteliği kazanır. Bu eşyaların iade edilmemek üzere kocaya verildiği, kadının isteği ve onayı ile bozdurulup müşterek ihtiyaçlar için harcandığı hususu davalı tarafça kanıtlandığı takdirde, koca bu eşyaları iadeden kurtulur.” (Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2019/2763 E., 2019/9997  K.)”

Burada dikkat edilmesi gereken nokta, düğünde takılan her takının kadına ait olmadığıdır. Sadece kadına özgü olan ziynet eşyaları kadına aittir. Diğer takılar ise kanıtlandıktan sonra hak eden tarafa verilir. Mesela bilezik, kolye yüzük gibi takılar kadına aittir. Ancak erkelerde aynı ziynet eşyalarını taktığından dolayı, bahsettiğimiz takıların kadına özgü olması gerekir.

Mehir Alacağı Davaları

İslam hukukunda yer alan mehir hakkı ile ilgili Türk Medeni Kanununda ve Türk Hukukunda herhangi bir düzenleme bulunmamaktadır. Ancak mehir alacağı resmi nikahtan önce sözleşme şeklinde hazırlandığından, mehir alacağı davasında bu sözleşme bağışlama vaadi olarak esas alınır.

Yani mehir hakkı iddiasında bulunan tarafın bu iddiasını kanıtlayacak yasal delillerinin olması gerekir. Aksi halde mehir hakkını alamaz.

Yukarıda sıralanan boşanma davası konuları dışında, aşağıdaki konular da boşanma davasında karara bağlanır: 

  • İddet müddetinin kaldırılması davaları,
  • Evlat edinme davaları,
  • Çocuk kaçırma davaları (velayetle ilgili davalar),
  • Evlilik ve mal ayrılığı sözleşmesi ile ilgili davalar,
  • Aile konutu şerhi konulması ile ilgili davalar,
  • Aile konutunun tahsis edilmesi ile ilgili davalar. 

Boşanma davalarının temel dayanağı olan Türk Medeni Kanununu detaylı incelemek için, https://www.mevzuat.gov.tr/mevzuatmetin/1.5.4721.pdf bağlantısını ziyaret edebilirsiniz.

Boşanma Avukatı Nasıl Seçilir?

İyi bir boşanma hukuku avukatı seçimi yapabilmek için, avukatın kaç dava kazandığı ve müvekkillerine neler kazandığına bakılması gerekir. Avukatın deneyimli olması önemli bir unsurdur. Ayrıca iyi bir avukatın; borçlar kanunu, medeni kanun, tazminat kanunları ve diğer ilgili kanunlar konusunda uzman olması gerekir. 

Konya Boşanma Avukatı Hangi Hizmetleri Verir?

En iyi boşanma avukatı aşağıdaki hizmetleri müvekkillerine sunar: 

  • Her iki taraf adına da boşanma davası sürecini başlatıyoruz. 
  • Evlilik öncesi, evlilik sözleşmelerinin hazırlanmasına yardım ediyoruz. 
  • Mal paylaşımı konusunda müvekkillerimize yardımcı oluyoruz. 
  • Konya boşanma avukatı olarak, tazminat ve nafaka konularında müvekkillerimize yardım ediyoruz. 
  • Çocukların velayeti konusunda müvekkillerimize yardımcı oluyoruz.
  • Anlaşmalı boşanma davası öncesinde, boşanma sözleşmelerinin hazırlanmasına yardım ediyoruz. 

Konya Boşanma Avukatı Tavsiye

Avukatın uzmanlığı ve deneyimi ile ilgili internet ortamında yapacağınız araştırmadan sonra istediğiniz sonuca ulaşabilirsiniz. 

Konya Anlaşmalı Boşanma Avukatı

En iyi boşanma avukatları açısından anlaşmalı ya da çekişmeli diye bir ayırım yoktur. Daha doğrusu medeni hukukta anlaşmalı ve boşanmalı dava diye bir tür yoktur. 

Anlaşmalı boşanmanın çekişmeli boşanmadan farkı daha kısa sürmesi, tarafların tüm konularda anlaşmaya vararak mahkemeye başvuruda bulunmalarıdır. Anlaşmalı boşanmada tarafların avukatlarına hazırlattığı anlaşma protokolü söz konusudur. 

Anlaşma protokolünde boşanma davalarında görülen konular yer alır. Dava dilekçesi ile birlikte anlaşma protokolü mahkemeye sunulur. Hakim protokolü inceleyerek hukuka aykırı maddelerin olup olmadığını inceler. 

Konya boşanma avukatı, anlaşmalı boşanma davalarında müvekkilleri adına gerekli belgeleri hazırlar. Anlaşma protokolünü hazırlayarak, karşı tarafın incelemesine sunar.

Anlaşmalı boşanma davasının açılabilmesi için aşağıdaki hususlar gereklidir: 

  • Evliliğin en az 1 yıl sürmüş olması gerekir. 
  • İki tarafında anlaşma protokolünde mutabık kalması ve boşanma davasını kabul etmesi gerekir. 

Konya Çekişmeli Boşanma Avukatı

Konya’nın en iyi boşanma avukatları, çekişmeli boşanma davalarını kısa sürede çözerler. Çekişmeli boşanma davaları süreç olarak uzun ve yıpratıcı olabilir. Taraflar birçok konuda anlaşamazlar ve mahkemenin sunduğu önerileri de kabul etmeyebilirler. 

Çoğu boşanma davası uzlaşma ile çözülebilirken, çekişmeli boşanma davaları çözülemeyebilir. 

Bu yüzden birçok çekişmeli boşanma davası uzun yıllar sürebilir. Çekişmeli boşanma davalarında; çocuk velayeti, mal paylaşımı, tazminat ve nafaka konuları en zor çözülen konulardır. 

Konya Boşanma Avukatı Ücretleri 2023

Barolar birliğinin yayınladığı 2023 vekalet ücreti tarifesine göre boşanma avukatı ücretleri, aşağıdaki gibidir: 

  • Asgari vekalet ücreti 9.200 TL + %8 KDV
  • Anlaşmalı boşanma davaları vekalet ücreti 27.000 TL
  • Çekişmeli boşanma davaları vekalet ücreti 40.000 TL

Konya Boşanma Davaları Masrafları

Genel olarak konusu belli olan davalarda mahkeme masrafı, miktarın binde yedisi olarak öngörülmüştür. 

2023 yılı için boşanma davalarında yargılama giderleri, 1.500-2.000 TL arasındadır. Bu tutar bilirkişi ve tanık sayısına göre değişebilir. 

Boşanma davaları masrafları aşağıdaki kalemlere göre hesaplanır: 

  • Başvuru harçları
  • Dosya giderleri
  • Peşin alınan harçlar
  • Tebligat giderleri
  • Vekalet suret harçları
  • Bilirkişi ücretleri
  • Tanık giderleri 
  • Diğer iş ve işlemlerden alınan harçlar

Konya Boşanma Avukatı ile Boşanma Davası Nasıl Açılır?

Her iki taraf da aile mahkemelerine başvuruda bulunarak boşanma davası açabilir. Taraflardan birisi de diğerinden bağımsız olarak ilgili mahkemeye dilekçe vererek boşanma davası açabilir. Ancak diğer tarafında davayı kabul etmesi gerekir.  

Boşanma davası taraflardan birisi tarafından ya da her ikisi tarafından açılabileceği gibi, Konya boşanma avukatı yardımıyla da açılabilir. 

Konya boşanma avukatı yardımıyla boşanma davası açılması daha faydalı olacaktır. Böylece hak kayıplarının yaşanmasının önüne geçilmiş olur.

Boşanma Davaları Ne Kadar Sürer?

Anlaşmalı boşanma davaları tek celsede sonuçlanabilir. Bazen birkaç celse de sürebilir. Ortalama olarak 2 ay içerisinde sonuçlanır. 

Çekişmeli boşanma davaları ise ortalama olarak 300 gün sürede tamamlanır. Ancak uygulamada çoğunlukla bu sürelerde tamamlanmadığı görülmektedir. Tarafların anlaşma durumuna göre, mahkemelerin iş yüküne göre ve diğer nedenlerden dolayı genelde çekişmeli boşanma davaları uzun sürmektedir. 

Konya Boşanma Avukatının Boşanma Davalarına Etkileri

Deneyimli ve alanında uzman iyi bir boşanma avukatı boşanma davalarını daha kısa sürede sonuçlandırabilir. Özellikle çekişmeli boşanma davalarında tecrübeli bir avukattan yardım almak yararlı olacaktır.

Konya boşanma avukatı aynı zamanda iyi bir arabulucudur. Uzun ve yıpratıcı dava süreçlerine girmeden taraflar arasında anlaşma sağlayabilir. İyi bir avukat müvekkillerin göremediği detayları görür. Bu detaylar üzerinden argümanlarını müvekkillerine anlatarak onları ikna edebilir.

Konya boşanma avukatı yasal prosedürleri hızla tamamlayarak dava sürecinin daha kısa sürmesini sağlar. Oysaki bireysel olarak avukat olmaksızın açılan davaların birçoğu evrak eksikliğinden dolayı açılamayabilir. Ya da yasal prosedürleri bilmemekten kaynaklı dava kaybedilebilir. 

Çünkü medeni hukuk ve boşanma davaları oldukça kapsamlıdır. 

Boşanma Davalarına Hangi Mahkemeler Bakar?

Tarafların yaşadığı yerdeki yer mahkemeleri ve aile mahkemeleri boşanma davaları ile ilgilenir. 

Konya Boşanma Avukatı Hizmetleri

Alanında uzman ve boşanma davalarında deneyimli Konya boşanma avukatı personelimizle aşağıdaki hizmetleri müvekkillerimize sağlıyoruz: 

  • Her iki taraf adına da boşanma davası sürecini başlatıyoruz. 
  • Evlilik öncesi, evlilik sözleşmelerinin hazırlanmasına yardım ediyoruz. 
  • Mal paylaşımı konusunda müvekkillerimize yardımcı oluyoruz. 
  • Konya boşanma avukatı olarak, tazminat ve nafaka konularında müvekkillerimize yardım ediyoruz. 
  • Çocukların velayeti konusunda müvekkillerimize yardımcı oluyoruz.
  • Anlaşmalı boşanma davası öncesinde, boşanma sözleşmelerinin hazırlanmasına yardım ediyoruz. 

SIKÇA SORULAN SORULAR

Boşanma avukatı ücretleri ne kadar?

Boşanma davaları için vekalet ve danışma ücretleri hakkında bilgi almak için bizleri hemen arayın.

Konya’da en iyi boşanma avukatını nasıl bulabilirim?

Güneyli Hukuk Bürosu olarak uzman ve deneyimli avukatlarımızla hizmetinizdeyiz.

Boşanma avukatı ne yapar?

Taraflar adına boşanma davası açar. Boşanma sözleşmelerinin hazırlanmasına yardım eder. Arabuluculuk hizmeti verir.

Boşanma davalarında yetkili ve görevli mahkeme hangisidir?

Çiftlerin ikamet ettikleri yerdeki yer mahkemesi görevli ve yetkilidir. 

Konya Anlaşmalı Boşanma Avukatı

Konya anlaşmalı boşanma avukatı

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu boşanma davalarının dayanağıdır. Konya anlaşmalı boşanma avukatı ise ilgili kanunlara dayanarak, taraflar arasındaki boşanma olayına yardımcı olur. 

Anlaşmalı Boşanma Avukatı Nedir ve Hangi Davalara Bakar?

Konya en iyi anlaşmalı boşanma avukatı, medeni kanun konusunda uzman, anlaşmalı boşanma davalarında deneyimli olan hukuk fakültesi mezunudur.

Konya anlaşmalı boşanma avukatı, uzmanlığı ve deneyimi gereği aşağıda detaylandırdığımız anlaşmalı boşanma konularıyla ilgilenir. 

Anlaşmalı Boşanma Ne Demek?

Boşanma davalarında uygulamada iki farklı tür söz konusudur. Anlaşmalı boşanma davası, tarafların dava konularında anlaşarak boşanma iradesini göstermeleridir. 

Çekişmeli boşanma davasında ise taraflar birçok konuda anlaşamamışlardır ya da kısmi olarak bazı konularda anlaşmışlardır. Taraflar anlaşamadığı için son kararın mahkeme tarafından verilmesini istemektedirler. 

Anlaşmalı boşanma davası açılmadan önce taraflar, anlaşma protokolü hazırlarlar ve her iki taraf da imzalar. 

Anlaşmalı Boşanma Avukatı ile Anlaşmalı Boşanma Davası Nasıl Açılır?

Çekişmeli boşanma davasından farklı olarak, mahkemeye her iki tarafta başvuruda bulunur. Ya da avukatları aracılığıyla mahkemeye başvurarak, boşanma iradelerini beyan ederler. 

Anlaşmalı boşanma davası açabilmek için her iki tarafında, boşanmaya konu olan unsurlar etrafında anlaşmış olmaları gerekir. Bunun için de her iki taraf anlaşma protokolü hazırlarlar ve imzalarlar. Anlaşma protokolünün deneyimli bir Konya anlaşmalı boşanma avukatı tarafından hazırlanması yararlı olacaktır.

Anlaşmalı boşanma davası açılmadan önce aşağıdaki konuların netleştirilmesi gerekir: 

  • Çocuk üzerinde kimin velayet hakkı vardır?
  • Nafaka talebi var mıdır?
  • Mal paylaşılması talebi var mıdır?
  • Maddi ve manevi tazminat talebi var mıdır?

Anlaşmalı Boşanma Protokolü

Uygulamada bazı konuların net bir şekilde ortaya koyulması gereklidir. Anlaşma protokolünde her iki tarafında netleştirmesi gereken konular: velayet, maddi ve manevi tazminat, nafaka, çocuğun velayeti olarak sayılabilir. 

Eğer bu konular üzerinde anlaşma sağlanamamışsa, anlaşmalı boşanma çekişmeli boşanma davasına dönüşür.

Tüm konular üzerinde anlaşma sağlandıktan sonra her iki taraf da protokolü imzalar ve mahkemeye başvururlar. 

Anlaşmalı Boşanma Davasının Şartları

Her iki taraf da hazırladıkları protokolde mutabık  kalmalıdır. Anlaşmalı boşanma davasının açılabilmesi için tarafların en az 1 yıl evli kalmış olması gerekir. TMK 166/3 uyarınca evlilik birliği temelinden sarsılmış olmalı ve hakim tarafından tarafların hür beyanları dinlenmiş olmalıdır. 

Konya’da Anlaşmalı Boşanma Avukatı Hizmetini Güneyli Hukuk Bürosu Nasıl Vermektedir?

Boşanma amacıyla taraflar Konya hukuk bürosu personelimize başvuruda bulunurlar. Taraflara kanuna uygun protokol hazırlarız. Anlaşmalı boşanma protokolünde tarafların anlaştığı hususlar yer alır. 

Daha sonra dava dilekçesini hazırlarız. İlgili mahkemeye dava dilekçesi ve anlaşma protokolünü sunarız. 

İlgili mahkemede avukat hizmeti almış olsalar dahi tarafların mahkemede hazır bulunmaları gerekir. Boşanma protokolü hakim tarafından incelenir. Eğer anlaşma protokolü usul ve hukuki yönden herhangi bir eksiklik içermiyorsa, hakim tarafından da onaylanır ve taraflar tek celsede boşanmış olurlar. 

Eğer protokolde eksik ya da hata varsa, tarafların protokolü tamamlaması için mahkeme tarafından süre verilir. 

Anlaşmalı Boşanma Davaları Ne Kadar Sürer?

Yukarıdaki saydığımız prosedürlerin eksiksiz olarak tamamlanması yaklaşık olarak 1 ay sürer. Yani taraflar 1 ay gibi bir sürede tamamen boşanmış olurlar. 

Konya Anlaşmalı Boşanma Avukatı Olarak Verdiğimiz Hizmetler

Konya avukat olarak müvekkillerimize anlaşmalı boşanma konusunda danışmanlık hizmeti sağlarız. Tazminat ve bazı konularda arabuluculuk hizmeti veririz. 

Konya adliyesi ve diğer adliyelerde anlaşmalı boşanma davalarını takip ederiz. Müvekkillerimiz adına gerekli olan evrakları ve başvuru dilekçesini hazırlarız. 

Taraflar adına anlaşma protokolü hazırlarız. Ya da hazırlanmasına yardımcı oluruz. Protokol üzerinde yer alan maddeler hakkında müvekkillerimizi bilgilendiririz. 

Anlaşmalı boşanma davalarının dayanağı olan Türk Medeni Kanunu ile ilgili mevzuatı incelemek için,   

https://www.mevzuat.gov.tr/mevzuatmetin/1.5.4721.pdf  bağlantısını ziyaret edebilirsiniz.

SIKÇA SORULAN SORULAR

Ticaret avukatı ücretleri ne kadar?

Barolar birliği tarafından belirlenen asgari ücrete göre, anlaşmalı boşanma avukatı ücretleri güncel olarak 9.200 TL civarındadır. Bu ücretlerin üst sınırını avukatlar dilediği gibi belirleyebilir. 

Konya’da en iyi anlaşmalı boşanma avukatını nasıl bulabilirim?

Konya ilinin en iyi anlaşmalı boşanma avukatlarından hizmet almak için bizleri hemen arayın.

Anlaşmalı Boşanma Avukatı ne yapar?

Müvekkilleri adına anlaşma protokolü hazırlar. İlgili mahkemelerde anlaşmalı boşanma davalarını açar. Taraflar arasında arabuluculuk görevini yerine getirir. 

Anlaşmalı boşanma davalarında yetkili ve görevli mahkeme hangisidir?

Aile mahkemeleri anlaşmalı boşanma davaları da dahil olmak üzere tüm aile hukuku işlerinde yetkili ve görevlidir.