Konya Yağma (Gasp) Suçu Davasına Bakan Avukat

Konya yağma suçu davasına bakan avukat

5237 sayılı Türk Ceza kanundaki suçlardan birisi de yağma suçudur. Yağma suçu Türk Ceza Kanununda tanımlanmış ve bu suça verilecek olan ceza kapsamlı şekilde açıklanmıştır. Konya yağma suçu davasına bakan avukat ise yağma suçu ile ilgili davalarla ilgilenir. 

Yağma (Gasp) Suçu Davasına Bakan Avukat Nedir ve Hangi Davalara Bakar?

Konya en iyi yağma suçu davasına bakan avukat, Türk Ceza Kanunu ve diğer ilgili kanunlarda uzman, ceza ve ağır ceza davalarında deneyimli hukuk fakültesi mezunu olan kişidir.

Uzmanlığı ve deneyimi gereği Konya yağma suçu davasına bakan avukat, aşağıdaki davalara konu olan suçlarla ilgilenir.

Yağma Suçu

TCK madde 148-149’da yağma suçu: bir kişinin, başka bir kişiden faydalanmak amacıyla malını cebir ve tehdit kullanarak alması olarak tanımlanmıştır. Aynı zamanda aynı kanun maddesinde birisine zorla malı aldırmak ve kendi menfaatine kullanmak da yağma suçu tanımı içerisine girer.

Yağma Suçunun Şartları

İlgili kanun maddelerinde yağmanın suç olarak sayılması için bazı şartların oluşması gerekir. 

Başkasına Ait Olan Malın Alınması

Suçun meydana gelebilmesi için zorla alınan malın başkasına ait olması gerekir. Mesela aynı ev içerisinde yaşayan kişilerin birbirlerinden zorla aldıkları mallar, yağma suçu kapsamına girmez. Çünkü aynı ev içinde yaşayan kişiler açısından kullanılan mallar ortak zilyetliğe sahiptir.

TCK madde 148’de senetlerle ilgili kısımlarda düzenlenmiştir. Başkasına ait olan senedin zorla o kişiden alınması, senet yağması suçunu oluşturur. 

Cebir ve Tehdit

İlgili kanunlara göre tehdit: bir kimsenin iç huzuruna karışma, karar verme, kişinin serbest hareket etme özgürlüğüne müdahale etme olarak tanımlanır. 

Hırsızlık suçunda cebir ve tehdit unsuru yoktur. Sadece mağdur olan kişinin malı rızası olmadan alınmıştır. Yağma suçunda ise cebir ve tehdit unsuru vardır. hırsızlık suçundan bu yönden ayrılır. 

Konuyla ilgili örnek Yargıtay kararında:

“Bir başkasının, kendisinin veya yakınının; hayatına, vücut veya cinsel dokunulmazlığına yönelik bir saldırı gerçekleştireceğinden ya da malvarlığı itibariyle büyük bir zarara uğratacağından bahisle tehdit ederek veya cebir kullanarak bir malı teslime veya malın alınmasına karşı koymamaya mecbur kılan kişinin eylemi yağma suçunu oluşturur. Malın alınması veya verilmesini temin için zilyetin üzerinde cebir ve tehdit kullanılmaktadır. Cebir ve tehdit karşısında mağdurun başka bir seçeneği kalmamakta ve bu durumda failin malı doğrudan alması söz konusu olmaktadır. Yani mağdur malı teslim etmektedir. Bu suçla korunan hukuki değer yalnızca malvarlığı değil, aynı zamanda kişi özgürlüğü ve vücut dokunulmazlığıdır.

Yağma, icrai hareketle işlenebilen bir suç tipidir ve bu suçun maddi unsuru hareket kısmıdır. Kullanılan cebir ve tehdidin, kişiyi malı teslim etmeye veya alınmasına ses çıkartmamaya yöneltmeye elverişli olması gerekir. Cebir, ‘‘bir kimseye karşı bir şeyi yapması veya yapmaması ya da kendisinin yapması için zor kullanma’’ anlamına gelmektedir. Burada mağdura karşı kullanılan ‘‘zor’’, fiziki zorlamadır. İradenin zorlanması cebir kavramı içerisinde değil, tehdit içerisinde değerlendirilir. Tehdit, muhatabın üzerinde zorlama etkisinin hali hazırda bedensel tesir eden zorlama ile değil gelecekte belirtilen manevi bir zorlama, korkutmayla oluşmasıdır. Ciddi tehdidin objektif olarak ciddi görünüm uyandırması ve tehdit edilen tarafından ciddiye alınması da gerekir. Yağma suçunda tehdit, şahıs veya malvarlığına ilişkin ve kişiyi büyük bir tehlikeye düşürecek ağırlıkta bulunması gerekir. İşte bu konumdaki tehdit yağmanın elverişli zorlama aracı olmaktadır. Tehlikenin büyük olup olmadığı daha çok fiili bir mesele olup, tehdidin yönlendirilmiş olduğu şahıs yer ve zamanda gözönüne alınarak somut olayda nicelik incelemesi gerekmektedir. Tehdit edilen kötülük ile malın teslimi arasında oran yoksa yine yağmadan bahsedilemez.”

Denilerek hırsızlık ile yağma arasındaki fark bariz şekilde ortaya koyulur.

Basit Yağma Suçu 

Türü bakımından basit yağma suçu TCK madde 148’e göre basit yağma suçu bir kişinin gündüz vakitlerinde, herhangi bir silah ya da alet kullanmadan, kendisini tanınmayacak hale koymadan, başka birisinin malını alması olarak tanımlanır. 

Basit yağma suçu beden ve ruh olarak kendisini savunacak durumda olmayan kişilere karşı işlenir. Senet yağması da basit yağma suçu olarak tanımlanır. 

Basit yağma suçuna verilecek olan ceza 6 yıl ile 10 yıl arasında hapis cezasıdır. 

Basit yağma suçu TCK madde 148’de: 

“Madde 148- (1) Bir başkasını, kendisinin veya yakınının hayatına, vücut veya cinsel dokunulmazlığına yönelik bir saldırı gerçekleştireceğinden ya da malvarlığı itibarıyla büyük bir zarara uğratacağından bahisle tehdit ederek veya cebir kullanarak, bir malı teslime veya malın alınmasına karşı koymamaya mecbur kılan kişi, altı yıldan on yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. 

(2) Cebir veya tehdit kullanılarak mağdurun, kendisini veya başkasını borç altına sokabilecek bir senedi veya var olan bir senedin hükümsüz kaldığını açıklayan bir vesikayı vermeye, böyle bir senedin alınmasına karşı koymamaya, ilerde böyle bir senet haline getirilebilecek bir kağıdı imzalamaya veya var olan bir senedi imha etmeye veya imhasına karşı koymamaya mecbur edilmesi halinde de aynı ceza verilir. 

(3) Mağdurun, herhangi bir vasıta ile kendisini bilmeyecek ve savunamayacak hale getirilmesi de, yağma suçunda cebir sayılır.”

Olarak ifade edilmiştir.

Nitelikli Yağma Suçu 

TCK madde 149’da detaylı olarak tanımlanan nitelikli yağma suçunun birçok türü vardır. 

TCK madde 149, nitelikli yağma suçu ile igili: 

“Madde 149- (1) Yağma suçunun; 

a) Silahla, 

b) Kişinin kendisini tanınmayacak bir hale koyması suretiyle, 

c) Birden fazla kişi tarafından birlikte, 

d) (Değişik: 18/6/2014-6545/64 md.) Yol kesmek suretiyle ya da konutta, işyerinde veya bunların eklentilerinde, 

e) Beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı, 

f) Var olan veya var sayılan suç örgütlerinin oluşturdukları korkutucu güçten yararlanılarak, 

g) Suç örgütüne yarar sağlamak maksadıyla, 

h) Gece vaktinde, İşlenmesi halinde, fail hakkında on yıldan onbeş yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. 

(2) Yağma suçunun işlenmesi sırasında kasten yaralama suçunun neticesi sebebiyle ağırlaşmış hallerinin gerçekleşmesi durumunda, ayrıca kasten yaralama suçuna ilişkin hükümler uygulanır.”

İfadelerine yer vermiştir.

Yağma Suçunun Silahla İşlenmesi

Türk Ceza Kanununda silah kavramı oldukça geniştir. Sonuç itibariyle suçun işlenmesine aracılık ediyorsa, her türlü nesne silah olarak değerlendirilir. Eğer suç işlenmesini sağlıyorsa, tırnak makası bile kanun maddesine göre silah olarak değerlendirilir. 

Kişinin Kendisini Tanınmayacak Hale Koyması

Suçu işleyen kişi tanınmamak amacıyla kar maskesi ya da benzeri nesnelerle kimliğini gizlemesi, suçu işlemesini kolaylaştırır. 

Bu konuda Yargıtay Kurumunun örnek bir kararı vardır: 

“Failin, kendini tanınmayacak hale koyarak yağma suçunu işlemesinde ele geçirilmesi ve suçun aydınlatılması güçleştireceği gibi ayrıca bu hal mağdurun kendini savunmasını zorlaştıracak ve duyduğu korkuyu da arttıracak olması nedeni ile bu durum suçun nitelikli hali olarak kabul edilip, 5237 sayılı TCK.nın 149/1-b maddesinde düzenlenmiştir. Failin teşhisini zorlaştıracak biçimde dış görünüşünde yaptığı her türlü değişiklik bu ağırlatıcı neden kapsamındadır. Söz konusu kanun normunun gerekçesinde de, örneğin tehditin imzasız veya korku salmış bir kişinin ismiyle veya rumuzuyla yahut sahte imzayla imzalanmış bir mektupla yapılmış olması halinde, faile bu nitelikli halin uygulanacağı açıklanmıştır. Somut olaya gelince yakınanın kapısının önüne, kendi adını belirtmeden veya kim olduğuna dair bir ifade kullanmadan imzasız mektup bırakıp tehdit ederek para isteyen sanığın eyleminin, 5237 sayılı TCK’nın 149/1-b maddesindeki suçu oluşturduğu düşünülmeden, anılan Yasanın 148.maddesi ile hüküm kurulması hukuka aykırıdır (Y6CD-K.2014/4836).”

Yağma Suçunun Birden Fazla Kişi Tarafından İşlenmesi

Suçun birden fazla kişi tarafından işlenmesi, suçun işlenmesini kolaylaştıracaktır. 

Yol Kesmek Suretiyle Suçun İşlenmesi

Kişinin seyahat özgürlüğünü kısıtlayacak biçimde suçun işlenmesidir. Yağma suçu kapalı mekanlarda işlenmişse, aynı zamanda kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma suçu da işlenmiş olacağından suçun cezası daha ağırdır.

Beden ve Ruh Bakımından Kendisini Savunamayacak Durumda Olan Kişilere Karşı İşlenmesi

Akıl sağlığı yerinde olmayan, bedensel engelliler, çocuklar, yaşlılar ve hamile kadınlara karşı suçun işlenmesidir. Bu şekilde işlenen yağma suçuna verilecek olan ceza, diğer unsurlardan dağa ağırdır.

Nitelikli yağma suçunun diğer unsurları aşağıda sıralanmıştır: 

  • Suç örgütlerinin adının kullanılması ya da suç örgütlerinin korkutucu gücünden yararlanılarak suçun işlenmesi,
  • Suç örgütüne yarar sağlamak amacıyla suçun işlenmesi,
  • Gece vakitlerinde suçun işlenmesi. 

Yukarıda sayılan unsurların gerçekleşmesi halinde yağma suçunu işleyen kişi ya da kişilere verilecek olan ceza 10 yıldan az olmamak kaydıyla 15 yıla kadar hapis cezasıdır. Silahlı yağma suçlarında ise alt sınır 12 yıldan başlar. 

Yağma Suçunun Birden Fazla Kişi Tarafından İşlenmesi,

TCK madde 37’de de belirtildiği gibi birden fazla kişinin oluşturacağı korkutucu güçten yararlanarak suç işlenmesidir. Mağdur olan kişin üzerine birden fazla kişi gelerek suçun işlenmesi önemli değildir. Mağdurun ifadesinde birden fazla kişiyi görmesi ve yağma eyleminin tek bir kişi tarafından yapılması, suçun birden fazla kişi tarafından işlenmiş kabul edilmesi için yeterlidir. 

Diğerleri suç eylemine katılmamış olsalar bile, suçu işleyen tek kişi, diğerlerinin korkutucu gücünü dolaylı da olsa kullanmıştır.

Suç Örgütüne Yarar Sağlamak Amacıyla Suçun İşlenmesi

Suç örgülerinin adını kullanmak, ya da suç örgütlerine çıkar sağlamak amacıyla yağma suçunu işlemek daha ağır cezayı gerektirir. Burada suç örgütünün korkutucu gücü kullanılmıştır. Belki de kişi tek başına yağma eylemini gerçekleştirmeye kalksa başarılı olamayacaktır. 

Yağma Suçunda Maddi Unsur

Potansiyel olarak yağma suçunda herkes fail olabilir. Aynı şekilde herkes de mağdur olabilir. Kanunlara göre failin ve mağdurun canlı olması gerekir. Aynı zamanda yaptığı eylemin sonuçlarını öngörecek akli yeteneklere sahip olması gerekir. 

Mesela hayvanlarda canlıdır ancak yaptıkları eylemleri idrak edecek akli yeteneklere sahip değillerdir. Bu durumda bir maymunun bir insandan bir şey çalması ve bunu zorla yapması durumunda maymun yağma suçunu işlemiş kabul edilmez.

Suçun konusu maddi ya da manevi değere sahip maldır. Önemli olan maddi değeri az da olsa o malın mağdura ait olmasıdır.

Yağma Suçunda Manevi Unsur

Yağma suçu kasten yapılan bir suçtur. Sebebi ne olursa olsun suçu işleyen kişi yağma suçundan ceza alır. Mesela çok aç olduğu için zorla birisinden yiyecek aldı, o zaman masumdur diye bir şey yoktur.

Senet yağmasında suçu işleyen fail mağdur olan kişiyi borç altına sokabilecek eylem işlemiştir. Yani bu eylemin suç olduğunu biliyordur ve sonuçlarını da tahmin ediyordur.

Suça Teşebbüs

Türk Ceza Kanunu Madde 35’de: 

“Kişi, işlemeyi kastettiği bir suçu elverişli hareketlerle doğrudan doğruya icraya başlayıp da elinde olmayan nedenlerle tamamlayamaz ise teşebbüsten dolayı sorumlu tutulur. Suça teşebbüs halinde fail, meydana gelen zarar veya tehlikenin ağırlığına göre, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası yerine onüç yıldan yirmi yıla kadar, müebbet hapis cezası yerine dokuz yıldan onbeş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Diğer hallerde verilecek cezanın dörtte birinden dörtte üçüne kadarı indirilir.”

Denilerek suça teşebbüs etmiş ancak başaramamış olsa bile failin cezalandırılacağı belirtilmektedir.

Yağma Suçunda Ceza İndirimi

Suç işleyen kişinin işlediği suçun niteliğine ve yağmaladığı malın değerine göre cezada indirime gidilebilir. Türk Ceza Kanununda malın değerinin ekonomik olarak az olması, ceza indirimi sağlanacağı anlamına gelebilir. 

Ancak yağma suçu mağduru kişinin cebinde yalnızca 1 TL varsa ve yağma suçunu işleyen kişi mağdurun tüm malvarlığını almış olacağından verilecek olan ceza daha ağır olacak ve cezada indirim uygulanmayacaktır. Çünkü suçu işleyen kişi mağdur olan kişinin tüm malını zorla almıştır.

Hukuki İlişkiye Dayanan Alacakların Tahsili İçin Suçun İşlenmiş Olması

Yağma suçu hukuki ilişkiden kaynaklanan alacakların tahsiline yönelik işlenmişse, TCK Madde 150/1’e göre suçu işleyen kişiye tehdit ya da kasten yaralama suçundan ceza verilir. 

Hırsızlık Suçunun Yağmaya Dönüşmesi

Suçu işleyen kişi, mağdur olan kişinin malını almak adına cebir ve şiddet uygulamak zorunda kalmışsa, yağma suçunu işlemiş olur. 

Eğer mağdur olan kişi malının sahipliğini tekrar ele geçirmek amacıyla, failden malını isterse ve failde mağdura cebir ve şiddet uygularsa bu durumda yağma suçundan bahsedilmez. Sanık olan kişi tehdit ve yaralama suçundan yargılanır.

Etkin Pişmanlık İndirimi

Yağma suçunu işleyen kişi herhangi bir baskı ve zorlama olmadan kendiliğinden suçunu itiraf ederse ve hatasını telafi etmek için davranış sergilerse, etkin pişmanlıktan yararlanabilir. 

Eğer suç birden fazla kişi tarafından işlenmiş ise, sanıklardan birisi suçu işleyen diğer kişileri, azmettirenleri ve suça yardım edenlerin isimlerini verirse, etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanabilir.

Şikayet ve Zamanaşımı Süresi

Yağma suçu kamu davasına konudur. Yani şikayet süresine tabi değildir. Olay öğrenildiği andan itibaren gereken yasal işlemler yapılır. Ancak ilgili kanunlarda zamanaşımı süresi 15 yıldır. 

Yağma Suçunda Görevli ve Yetkili Mahkeme

Ağır ceza mahkemeleri ve Yargıtay Ceza Daireleri, yağma suçunda görevli ve yetkilidirler. 

Bu durum 5235 sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ve Bölge Adliye Mahkemeleri Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkındaki Kanunun 14. Maddesinde: 

“Mahkemelerin görevlerinin belirlenmesinde ağırlaştırıcı veya hafifletici nedenler gözetilmeksizin kanunda yer alan suçun cezasının üst sınırı göz önünde bulundurulur”. 

İfadeleri ile açıkça belirtilmiştir.

Yağma suçu davalarının dayanağı olan Türk Ceza Kanunu mevzuatı hakkında detaylı bilgi için, https://www.mevzuat.gov.tr/mevzuatmetin/1.5.5237.pdf 

Bağlantısını ziyaret edebilirsiniz.

Konya’da Yağma Suçu Davasına Bakan Avukat Hizmetini Güneyli Hukuk Bürosu Nasıl Vermektedir?

Konya hukuk bürosu olarak, yağma suçu şüphesinden dolayı kolluk kuvvetleri tarafından gözaltına alınan müvekkillerimizin sorgulama ve ifade alma işlemlerine nezaret ediyoruz. 

Dava dosyasını inceleyerek, dava ile ilgili savunma dosyasını hazırlıyoruz. Müvekkillerimize ceza ve ağır ceza davaları ile ilgili danışmanlık hizmeti veriyoruz. 

Başta Konya Adliyesi olmak üzere birçok adliyede müvekkillerimizin davalarını takip ediyoruz.

Yağma Suçu Davasına Bakan Avukat ile Yağma Suçu Davası Nasıl Açılır?

Yağma suçu ağır ceza davalarının konusudur. Ağır ceza davalarında ise dava açma yetkisi, ağır ceza mahkemelerindedir. Savcılık iddianamesinin mahkemeler tarafından kabul edilmesiyle birlikte dava süreci de başlamış olur. 

Yağma Suçu Davaları Ne Kadar Sürer?

Ağır ceza davalarının tamamlanma süresi ortalama olarak 1-2 yıldır. Ancak uygulamada daha uzun süreler söz konusudur. 

Yağma Suçu Davasına Bakan Avukat Olarak Verdiğimiz Hizmetler

Konya avukat kadromuzla yağma suçları davaları ile ilgili müvekkillerimizin savunmasını gerçekleştiriyoruz. Suçtan dolayı mağdur olan müvekkillerimizin haklarını koruyoruz. 

Haksız yere suçlandığını düşünen müvekkillerimizin ise savunmasını gerçekleştiriyoruz. 

Tüm müvekkillerimize süreçle ilgili danışmanlık hizmeti sağlıyoruz. 

SIKÇA SORULAN SORULAR

Yağma Suçuna bakan avukatın ücretleri ne kadar?

Vekalet ve danışmanlık ücretleri için bizleri aramanız yeterlidir. 

Konya’da en iyi yağma suçu davasına bakan avukatı nasıl bulabilirim?

Konya’nın en iyi yağma suçuna bakan avukat hizmetini almak için bizleri hemen arayın. 

Yağma suçuna bakan avukat ne yapar?

Yağma suçları ile ilgili davalarda, müvekkillerinin savunmalarını hazırlar ve mahkemede müvekkilini en iyi şekilde savunur.

Yağma suçu davalarında yetkili ve görevli mahkeme hangisidir?

Yağma suçlarında; Ceza mahkemeleri, sulh ceza mahkemeleri ve asliye ceza mahkemeleri ve Yargıtay ceza daireleri yetkili ve görevlidir. Eğer suçu işleyen kişi ya da kişiler 18 yaşın altındaysa davaya bakmaya çocuk ağır ceza mahkemeleri görevli ve yetkilidir. 

Konya Uyuşturucu Avukatı

Konya uyuşturucu avukatı

5237 sayılı Türk Ceza Kanunu bünyesinde barındırdığı birçok kural ile birçok suçla ilgilin tanımın yapılmasına imkan sağlar. Ayrıca bu suçlara verilecek olan cezaları da ifade etmiş olur. Konya uyuşturucu avukatı ise, uyuşturucu suçlarından dolayı açılan davalarda müvekkillerini savunur ya da müvekkillerinin masumiyetini kanıtlamaya çalışır. 

Uyuşturucu Avukatı Nedir ve Hangi Davalara Bakar?

Konya en iyi uyuşturucu avukatı, Türk Ceza Kanunu başta olmak üzere ilgili ceza kanunları konusunda uzman, uyuşturucu suçlarıyla ilgili davalarda deneyimli  olan hukuk fakültesi mezunu kişidir. 

Konya uyuşturucu avukatı, mesleği gereği aşağıdaki ceza davalarına konu olan suçlarla ilgilenir. 

Uyuşturucu ya da Uyarıcı Madde İmal Etme ve Ticaretini Yapma

Uyuşturucu ve sentetik yasaklı maddeleri imal etme ve ticaretini yapma suçu, TCK madde 188’de: 

“Madde 188- 

(1) Uyuşturucu veya uyarıcı maddeleri ruhsatsız veya ruhsata aykırı olarak imal, ithal veya ihraç eden kişi, yirmi yıldan otuz yıla kadar hapis ve ikibin günden yirmibin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.

(2) Uyuşturucu veya uyarıcı madde ihracı fiilinin diğer ülke açısından ithal olarak nitelendirilmesi dolayısıyla bu ülkede yapılan yargılama sonucunda hükmolunan cezanın infaz edilen kısmı, Türkiye’de uyuşturucu veya uyarıcı madde ihracı dolayısıyla yapılacak yargılama sonucunda hükmolunan cezadan mahsup edilir. 

(3) Uyuşturucu veya uyarıcı maddeleri ruhsatsız veya ruhsata aykırı olarak ülke içinde satan, satışa arz eden, başkalarına veren, sevk eden, nakleden, depolayan, satın alan, kabul eden, bulunduran kişi, on yıldan az olmamak üzere hapis ve bin günden yirmibin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır. (Ek cümle: 18/6/2014 – 6545/66 md.) Ancak, uyuşturucu veya uyarıcı madde verilen veya satılan kişinin çocuk olması hâlinde, veren veya satan kişiye verilecek hapis cezası on beş yıldan az olamaz. 

(4) (Değişik: 27/3/2015-6638/11 md.) a) Yukarıdaki fıkralarda belirtilen uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin eroin, kokain, morfin, sentetik kannabinoid ve türevleri veya bazmorfin olması, b) Üçüncü fıkradaki fiillerin; okul, yurt, hastane, kışla veya ibadethane gibi tedavi, eğitim, askerî ve sosyal amaçla toplu bulunulan bina ve tesisler ile bunların varsa çevre duvarı, tel örgü veya benzeri engel veya işaretlerle belirlenen sınırlarına iki yüz metreden yakın mesafe içindeki umumi veya umuma açık yerlerde işlenmesi, hâlinde verilecek ceza yarı oranında artırılır. 

(5) (Değişik: 18/6/2014 – 6545/66 md.) Yukarıdaki fıkralarda gösterilen suçların, üç veya daha fazla kişi tarafından birlikte işlenmesi hâlinde verilecek ceza yarı oranında, suç işlemek için teşkil edilmiş bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmesi hâlinde, verilecek ceza bir kat artırılır. 

(6) Üretimi resmi makamların iznine veya satışı yetkili tabip tarafından düzenlenen reçeteye bağlı olan ve uyuşturucu veya uyarıcı madde etkisi doğuran her türlü madde açısından da yukarıdaki fıkralar hükümleri uygulanır. (Ek cümle: 29/6/2005 – 5377/22 md.) Ancak, verilecek ceza yarısına kadar indirilebilir. 

(7) Uyuşturucu veya uyarıcı etki doğurmamakla birlikte, uyuşturucu veya uyarıcı madde üretiminde kullanılan ve ithal veya imali resmi makamların iznine bağlı olan maddeyi ülkeye ithal eden, imal eden, satan, satın alan, sevk eden, nakleden, depolayan veya ihraç eden kişi, sekiz yıldan az olmamak üzere hapis ve bin günden yirmibin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.

(8) Bu maddede tanımlanan suçların tabip, diş tabibi, eczacı, kimyager, veteriner, sağlık memuru, laborant, ebe, hemşire, diş teknisyeni, hastabakıcı, sağlık hizmeti veren, kimyacılıkla veya ecza ticareti ile iştigal eden kişi tarafından işlenmesi halinde, verilecek ceza yarı oranında artırılır.”

Olarak ifade edilmiştir. 

Bu kanun maddesinde uyuşturucu imalatı yapan kişilerin kamu personeli ya da sağlık çalışanı olması durumunda verilecek olan cezanın artırılacağı ifade edilmiştir. Mesleğinin sağladığı kolaylıktan dolayı uyuşturucu imal eden ve satanlar kanunda sert yaptırımlarla karşılaşacaklardır. 

Konya’da Uyuşturucu Avukatı Hizmetini Güneyli Hukuk Bürosu Nasıl Vermektedir?

Konya hukuk bürosu olarak, ceza ve ağır ceza davalarında müvekkillerimizin savunmasını yaparız. Mağdur olan müvekkillerimizin mağduriyetini gideririz. Haksız yere suçlanan müvekkillerimizin de savunmasını gerçekleştiririz. 

Savcılık iddianamelerini inceleyerek, itiraz etmemiz gereken noktaları tespit ederiz. Dava dosyasını inceleyerek savunmalarımızı hazırlarız. 

Müvekkillerimize danışmanlık hizmeti sağlarız. 

Ceza ve ağır ceza davalarında verilen cezalar fazla olduğundan dolayı, uzman Konya uyuşturucu avukatı yardımı almak yararlı olacaktır.

Uyuşturucu Avukatı ile Uyuşturucu Davası Nasıl Açılır?

Uyuşturucu ve benzeri suçlar, ceza ve ağır ceza davasının konusudur. Ceza ve ağır ceza davaları ise avukatlar tarafından açılmaz. Daha doğrusu avukatların bu tür davaları açmaya yetkileri yoktur. 

Suçla ilgili bilgi kolluk kuvvetlerine ulaştığı zaman, kolluk kuvvetleri suçu işleyen kişiyi göz altına alırlar. Sorgulama ve ifade alma işlemi tamamlandığı zaman suç Cumhuriyet Savcılığına intikal eder. Savcı ifade tutanaklarını, toplanan delilleri ve görgü tanıklarının ifadelerini inceler ve iddianame hazırlar. Hazırladığı iddianameyi ilgili mahkemeye gönderir. Mahkeme iddianameyi inceler ve dava açılıp açılmayacağına karar verir.

Konya avukat ise dava aşamasında devreye girer. Dava dosyasını inceleyerek, müvekkili adına savunma dosyası hazırlar.

Uyuşturucu Davaları Ne Kadar Sürer?

Ceza ve ağır ceza davaları için tamamlanma süresi ortalama olarak 1-2 yıl arasıdır. Ancak uygulamada bu süreler geçerli değildir. Bunun geçerli birkaç nedeni vardır: 

  • Mahkemelerin iş yükünün fazla olması,
  • İddianamenin hazırlanmasının uzun sürmesi,
  • Delillerin toplanması,
  • Tanıkların ifadelerinin alınması,
  • Bilirkişi raporlarının geç tamamlanması

Yukarıda sayılan nedenlerden dolayı ceza ve ağır ceza davaları ile ilgili net bir süre vermek imkansızdır. 

Uyuşturucu Avukatı Olarak Verdiğimiz Hizmetler

Başta Konya Adliyesi olmak üzere, birçok adliyede müvekkillerimizin davasını takip ederiz. 

Uyuşturucu suçundan dolayı sorgulama işlemlerinde müvekkillerimize nezaret ederiz. 

Savcı tarafından hazırlanan iddianameyi inceleriz. İtiraz etmemiz gereken noktalarda itirazlarımızı dile getiririz. 

Konya uyuşturucu avukatı olarak müvekkillerimize danışmanlık hizmeti sağlarız.

Ayrıca aşağıdaki hizmetleri, müvekkillerimize sağlarız: 

  • Konya uyuşturucu suçu davası avukatı personelimizle mahkeme öncesinde müvekkilimize yönelik savunma dosyasını hazırlarız. 
  • Eğer haksız yere gözaltı durumu varsa, bu konuda gerekli olan itirazlarımızı yaparız. 
  • Konya uyuşturucu suçu davası avukatı olarak, soruşturma ve kovuşturma aşamalarının hukuka uygun yapılıp yapılmadığını denetleriz. 
  • Konya adliyesi ve diğer adliyelerdeki davalara müdahil oluruz ve müvekkillerimizin masumiyetini kanıtlamaya çalışırız. 

SIKÇA SORULAN SORULAR

Uyuşturucu suçu davası avukatı ücretleri ne kadar?

Vekalet ve danışmanlık ücretleri için bizleri aramanız yeterlidir. 

Konya’da en iyi uyuşturucu suçu davası avukatı nasıl bulabilirim?

Konya’nın en iyi uyuşturucu suçu avukatı hizmetini almak için bizleri hemen arayın. 

Uyuşturucu suçu davası avukatı ne yapar?

Uyuşturucu suçları ile ilgili davalarda, müvekkillerinin savunmalarını hazırlar ve mahkemede müvekkilini en iyi şekilde savunur.

Uyuşturucu suçu davalarında yetkili ve görevli mahkeme hangisidir?

Uyuşturucu suçlarında; Ceza mahkemeleri, sulh ceza mahkemeleri ve asliye ceza mahkemeleri ve Yargıtay ceza daireleri yetkili ve görevlidir.

Konya Tazminat Avukatı

Konya tazminat avukatı

6047 sayılı Karayolları Trafik Kanunu, 4857 sayılı İş Kanunu, Anayasanın 129. Maddesinin 5. Fıkrası ve 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu, tazminat hukukunun dayanağı olan kanunlardır. Konya tazminat avukatı ise bu kanunlara dayanarak müvekkilinin haklarını ilgili mahkemelerde korur.

Tazminat Avukatı Nedir ve Hangi Davalara Bakar?

Konya en iyi tazminat avukatı, tazminat kanunlarında uzman, tazminatla ilgili davalarda deneyimli olan hukuk fakültesi mezunu kişidir. 

Uzmanlığı ve deneyimi gereği Konya tazminat avukatı, aşağıda detaylarını vereceğimiz davalarla ilgilenir. 

Maddi Tazminat Davaları

Kişilerin hatalı eylemlerden dolayı maddi olarak zarara uğramaları sonucunda, yasal haklarını koruyarak hak talep ettikleri davalardır. Trafik ve iş kazaları sonucunda zarar gören kişiler maddi tazminat davası açabilir. Ancak maddi tazminat davası açabilmek için aşağıdaki şartların yerine gelmiş olması gerekir: 

  • Kişinin meydana gelen olay nedeniyle geçici iş görmezlik durumu yaşaması sonucunda maddi tazminat talep etme hakkı vardır. 
  • Sürekli iş görmezlik durumlarında da tazminata hükmedilir.
  • Trafik ya da iş kazaları sonucu yaşamını yitiren kişiler için de tazminat talep edilebilir. 

Manevi Tazminat Davaları

Kişilik değeri saldırıya uğramış olan kişiler psikolojik olarak bu saldırıdan etkilenirler. Bu durumda manevi tazminat davası açarak, zararlarını bir nebze olsun karşılayabilirler. Manevi tazminat talep etmek için aşağıdaki şartların gerçekleşmiş olması gerekir: 

  • Babası ya da yakını öldürülen bir kişinin manevi tazminat talep etme hakkı vardır. 
  • Doktor hatası nedeniyle sağlığı bozulan kişi hem maddi hem de manevi tazminat talebinde bulunabilir. 
  • Kişinin vücut bütünlüğünde bozulma varsa bu bozulma kişinin psikolojisini olumsuz yönde etkileyecektir. Bu yüzden vücut bütünlüğü bozulan kişi manevi tazminat davası açabilir. 
  • Kişi aleyhine suç işlenmesi, internet ortamından kişi hakkında olumsuz haber yayınlanması, fiziksel olarak ya da internet ortamında kişiye hakaret edilmesi gibi ruh bütünlüğünü bozan eylemler karşısında kişi, manevi tazminat talebinde bulunabilir. 
  • Dışarıdan müdahale edildiğinde kişilerin üzüntü duymasına yol açan her türlü eylem için manevi tazminat davası açılabilir. 

İş Kazalarında Maddi ve Manevi Tazminat Davaları

İş güvenliğinden işveren sorumludur. İşverenin iş güvenliği konusundaki ihmalinden kaynaklanan iş kazalarında maddi ve manevi olarak zarar gören işçi, maddi ve manevi tazminat davası açabilir. 

İşçinin tazminat davası açabilmesi için herhangi bir kusurunun olmaması gerekir. Aksi takdirde iş güvenliği kurallarına uymadığından dolayı mağdur olabilir. 

İş kazaları davalarında tazminat miktarı bilirkişiler tarafından hesaplanır. Hesaplamada PMF adı verilen özel tablolardan yararlanılır. İş kazasında tazminat hesaplanırken; işçinin kalan ömrü, aktif ve pasif zamanlarda elde edeceği kazanç gibi unsurlar hesaba katılır. 

Trafik Kazaları Nedeniyle Maddi ve Manevi Tazminat Davaları

Ülkemizde en sık karşılaşılan kazalardan birisi de trafik kazalarıdır. Trafik kazalarının birçoğu da sürücü hatasından kaynaklanır. Diğer bir kısmı da yerel yönetimlerin ve Karayolları kurumunun yollarla ilgili yaptığı çalışmalardaki hatalardan kaynaklanır.

Trafik kazalarından dolayı birçok kişi ölmekte ve yaralanmaktadır. Bu yüzden yaralanan ya da ölen kişilerin yakınları maddi ve manevi tazminat davaları açmaktadırlar. 

Tazminat davaları kazada kusurlu olan sürücülere, sigorta şirketlerine ve kusuru bulunan kurumlara açılmaktadır. 

Malpraktis Kaynaklı Tazminat Davaları

Doktor hatasından kaynaklanan uygulamaların genel adıdır. Hem ameliyatlarda, hem de tedavi amaçlı verilen ilaçlarda yapılan hatalar sonucunda kişiler fiziksel ve psikolojik olarak zarara uğrayabilirler. 

Ölüm ve yaralanmalarla sonuçlanan Malpraktis uygulamaları sonucu maddi ve manevi tazminat davaları açılabilir.

Sözleşmenin İhlali Nedeniyle Açılan Maddi ve Manevi Tazminat Davaları

Sözleşme ve şartları borçlar kanununda düzenlenmiştir. Hiç kimse ya da bir kurum, kanundaki maddelerde yer alanlara aykırı sözleşme düzenleyemez. Sözleşme bir tarafı avantajlı ve diğer tarafı dezavantajlı yapacak maddeler içeremez. 

Burada kanunların amacı, iki taraf arasında yapılan sözleşmede, her iki tarafı da korumaktır. 

Sözleşmenin ihlali durumunda borçlar kanunundaki maddeler çerçevesinde, sözleşmeyi ihlal eden tarafa ceza verilir. 

Sözleşme ihlali sonrasında maddi ve manevi zarar gören kişi tazminat almaya hak kazanmıştır. 

Suç İşlenmesinden Dolayı Açılan Maddi ve Manevi Tazminat Davaları

Darp, hakaret, tehdit ve şantaj gibi eylemlerden dolayı, suçu işleyen kişi ve kişiler cezalandırıldığı gibi, suçtan mağdur olan kişiler bu eylemlerin sonucunda zarar görecekleri için tazminat talebinde bulunabilirler. 

Darp, taksirle yaralama veya ölüme neden olma gibi suçlardan dolayı mağdur olan kişiler, hem fizyolojik hem de psikolojik olarak suçtan etkilenmişlerdir. 

Boşanma Davasıyla Birlikte Açılan Tazminat Davaları

Aile birliğinin sağlanmasının mümkün olmadığı durumlarda, her iki taraf ta boşanma davası açabilir. 

Evlilik birliğinin sonlandırılmasından zarar gören taraf aynı zamanda maddi ve manevi tazminat talebinde bulunabilir. 

Telif Haklarından Doğan Tazminat Davaları

İnternetin yaygınlaşmasıyla birlikte fikir ve sanat eserlerinin yasadışı kopyalanması ve bu durumdan kazanç sağlanması da yaygınlaştı. Telif hakları, internetin en büyük sorunlarından birisi haline geldi.

Bu konuda yabancı ülkelerde birçok yasa mevcut olduğu gibi ülkemizde de birçok yasa vardır. 

Yasalar, fikir ve sanat eserlerini ortaya çıkaranların haklarını koruyucu niteliktedir. 

Telif hakları ihlal edilenler, uğradıkları zarardan dolayı maddi ve manevi tazminat davası açabilirler. 

Konya’da Tazminat Avukatı Hizmetini Güneyli Hukuk Bürosu Nasıl Vermektedir?

Konya hukuk bürosu olarak, her türlü tazminat davasını açıyoruz ve müvekkillerimizin haklarını koruyoruz. 

Başta Konya adliyesi olmak üzere birçok adliyelerde tazminat davalarını takip ediyoruz.

Tazminat davalarından önce, müvekkillerimiz ile karşı taraf arasında uzlaşma sağlamaya çalışıyoruz. 

Dava dosyasını detaylı bir şekilde hazırlıyor, dava dilekçesi ile birlikte mahkemelerin tevzi bürolarına başvuruda bulunuyoruz. Müvekkilimiz adına mahkeme harçları ve diğer giderleri karşılıyoruz. 

İlk derece mahkemelerin verdiği kararlara itiraz ederek, dava dosyasını bir üst mahkemeye taşıyoruz. 

Yabancı mahkemelerin verdiği tazminat kararlarının ülkemizde uygulanmasını sağlıyoruz. Gerekli davaları açarak, yabancı ülke mahkemelerinin Türk Mahkemeleri tarafından tanınmasını sağlıyoruz. 

Tazminat Avukatı ile Tazminat Davası Nasıl Açılır?

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 6. Maddesinde: “Genel Yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir” denilerek, tazminat davalarının hangi mahkemelerde açılacağı açıkça ortaya koyulmuştur. 

Davanın konusuna göre tazminat davaları diğer mahkemelerde de açılabilir. Dava açabilmek için öncelikle dava dilekçesinin doğru mahkemeye verilmesi gerekir. Dava dilekçesiyle birlikte, davaya konu olan olayla ilgili gerekli delillerin ve diğer belgelerin de sunulması gerekir. 

Tazminat Davaları Ne Kadar Sürer?

Ortalama olarak tazminat davaları 1,5-2 yıl arasında sürmektedir. Bazı durumlarda dava süresi uzayabilmektedir. 

Konya Tazminat Avukatı Olarak Verdiğimiz Hizmetler

Konya hukuk bürosu ve Konya avukat olarak aşağıdaki hizmetleri müvekkillerimize veriyoruz: 

  • İş kazalarından dolayı tazminat davası açıyoruz. 
  • Maddi ve manevi tazminat davalarını açıyoruz. 
  • Doktor hatasından kaynaklanan durumlarda müvekkillerimizin mağduriyetini gidermeye çalışıyoruz. 
  • Dava dilekçesi hazırlayarak, dilekçe ekine mahkemenin istediği belge ve bilgileri ekliyoruz. 
  • İlk derece mahkemelerinin vermiş olduğu kararlara itiraz ederek, istinaf ve temyiz süreçlerini başlatıyoruz. 
  • Müvekkillerimize danışmanlık hizmeti sunuyoruz. 

Tazminat davalarının dayanağı olan iş kanunu mevzuatını detaylı incelemek için, https://www.mevzuat.gov.tr/MevzuatMetin/1.5.4857-20030522.pdf bağlantısını ziyaret edebilirsiniz.

SIKÇA SORULAN SORULAR

Tazminat avukatı ücretleri ne kadar?

Kartal tazminat avukatı danışmanlık ve vekalet ücretleri hakkında detaylı bilgi almak için bizleri hemen arayabilirsiniz. 

Konya’da en iyi tazminat avukatını nasıl bulabilirim?

Konya’da uzman avukatlarımızdan oluşan kadromuzla sizlere hizmet vermeye devam ediyoruz.

Tazminat avukatı ne yapar?

Müvekkillerine tazminat hukuku hakkında danışmanlık hizmeti sağlar. Her türlü tazminat davasını müvekkilleri adına açar. Temyiz ve istinaf süreçlerinin başlamasını sağlar ve takibini yapar.

Tazminat davalarında yetkili ve görevli mahkeme hangisidir?

İş mahkemeleri, aile mahkemeleri, asliye hukuk mahkemeleri ve bölge mahkemeleri görevli ve yetkilidir.